Öyle bir besin olsa ki hem yaşlanmayı yavaşlatsa, hem kalbi ve damarları korusa, hem unutkanlığın önüne geçse, hem beyin fonksiyonlarını iyileştirse, hem kırışıklıkları azaltsa. hem metabolizmayı hızlandırsa, hem de yağları yaksa... Balık ve balık yağı insan vücudunda tüm bu metabolik sistemi düzenleyen mucize bir besin. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya balık ve balık yağının insan vücudu üzerine olan çok yönlü etkisi hakkında bilgi veriyor:
- Vücutta üretilmeyen, dışardan beslenme ile vücuda alınması gereken, çoklu doymamış yağ asitleri olan EPA ve DHA'dan en zengin besin balıktır.
- Balığın içindeki bu kıymetli yağ asitleri kanın damar içinde daha sıvı akmasını sağlar.
- Kan dolaşımını iyileştirir, organların daha iyi kanlanmasını sağlar.
- 40'lı yaşlardan sonra hafızayı güçlendirir.
- Unutkanlığı önler.
- Haftada 3 gün balık tüketmek iyi kolesterolü arttırır, kötü kolesterolü azaltır ve kalp-damar hastalıklarından korur.
- Özellikle çocuklarda beyin gelişiminde çok önemlidir. Çocuklarda spontan dikkati arttırır.
- Beyin gelişimini destekler.
Bazı araştırmalarda ise çocuk hiperaktivitesine karşı da koruyucu olduğu biliniyor. Balık çok zengin bir protein kaynağıdır. Yenilen balık proteinini vücut nerede ise %95'ini kullanır. Balık da madensel tuzlar, mineraller ve eser elementlerde çok güçlü bir şekilde bulunur. Yani balık fosfor, iyot, kalsiyum ve flor açısından oldukça zengindir. A, B vitaminleri, D vitamini içerir. Özellikle içerdiği flor, fosfor ve D vitamininin, çocuğun kemik gelişiminde, diş gelişiminde ve iskelet sağlamlığında çok önemlidir. Menopoz sonrasında düzenli balık tüketimi kemikleri güçlendirir.
Balık yağının kanı inceltici özelliği özellikle deriye olan kanlanmayı da arttıracağı için ciltte oluşabilecek kırışıklıkları azaltır. Sadece çocukluk çağında değil annenin gebeliğinde de düzenli balık tüketiminin çocuğun beyin gelişimini iyi yönde etkilediği biliniyor. Balığın yoğurtla tüketilmesi kişiyi zehirler diye bir şehir efsanesi vardır. Ancak balık taze ise böyle bir durum söz konusu olmaz. Balığın taze olduğunu en iyi gözlerine bakarak anlayabilirsiniz. Saydam ve canlı göz taze olduğunu gösterir. Bununla beraber balığın solungaçları kırmızı derisi de parlak olmalıdır.
Elinizle etine bastırdığınızda çukur kalmamalıdır. Balık oda sıcaklığında 2 saatten fazla bekletilmemelidir. Buzdolabında en fazla 1-2 gün, derin dondurucuda 3-4 ay arasında saklanılabilir. Balığı asla kızartarak yemeyin, yedirmeyin. Balık kızartıldığı zaman besin değerini kaybeder ve içerdiği kalori yükselir. Izgara yapmak, fırınlamak veya sebzelerle birlikte buharda pişirmeyi daha çok tercih edin. Açık sularda yaşayan balıklarla çiftlik balıkları arasında besin değeri açısından farklılıklar vardır. Açık denizde yaşayan balıklar doğal yosunlarla veya daha küçük balıklarla beslendikleri için mineral ve vitamin açısından daha zengindir.
EPADHA oranları daha yüksektir. Denizlerin kirlenmesinden dolayı balıkların vücudunda da cıva gibi ağır metaller birikebilmekte. Özellikle derin sularda yaşayan ve küçük balık yiyerek beslenen balıklarda bu durum daha çok görülebilmekte. O nedenle balık alırken de yosunla beslenen ve yüzey balıklarını tercih etmekte fayda var.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.