Alzheimer Nedir?
Alzheimer hastalığı ilk kez 1906 yılında Alman bilim adamı Alois Alzheimer tarafından tanımlanmıştır. 65 yaş üstü kişilerde beyin dokularında ağır hasara neden olan hastalığın hala etkili bir teşhis ve tedavi yöntemi bulunmuyor. Dünyada yaklaşık 44 milyon Alzheimer hastası olduğu tahmin ediliyor. Demans (bunama); zihin işlevlerinde sonradan meydana gelen kaybı ifade eden bir kelimedir. Bireyin normal zihinsel gelişimi sonrasında; zihinsel işlevlerin kaybı sonucu bunamanın ortaya çıkmasıdır. Alzheimer hastalığı, bunama yapan hastalıklar içinde en sık izlenenidir. Tüm dünyada özellikle gelişmiş ülkelerde ve refah toplumlarında en hızlı artan yaş grubunu 65 yaş ve üstü olduğu için Alzheimer hastalığının görülme sıklığı da buna paralel olarak artmaktadır. 65 yaş üstü 100 kişiden 8'inde Alzheimer hastalığı tespit edilmiştir. Türkiye'de 300 bin civarında Alzheimer hastası olduğu belirtilmektedir. Genç nüfusun giderek yaşlanması olağan bir gerçek olduğundan dünya ve Türkiye'de 30-40 yıl sonra Alzheimerın en önemli sağlık sorunları arasında yerini alması kaçınılmazdır.
Hastalığının Nedenleri
Yaşın ilerlemesi ile beraber her kişide beyinde belli oranda hücre ölümü gerçekleşmektedir, ancak Alzheimer hastalığında bu süreç çok hızlı ve erken olur. Hücre ölümüyle birlikte beyin yavaş yavaş büzüşmeye başlar ve küçülür. Alzheimer hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir, çok nadir olmakla birlikte (yaklaşık 100 hastanın 5'inde) irsi formları tespit edilmiştir. Hastalığın nedeni tam olarak bilinmese de günümüzde Alzheimerı tetikleyen durumlar tanımlanmıştır: 1 .Yaş (değiştirilemez faktör) 2. Geçmişte depresyon (değiştirilebilir faktör) 3. Damar hastalıkları (Kalp krizi, tansiyon yüksekliği, kolesterol yüksekliği vb. değiştirilebilir faktörler) 4. Geçmişte ciddi kafa yaralanmaları 5. Düşük eğitim düzeyi 6. APOE4 taşıyıcılığı (kandaki lipoproteinlerde bulunan yapı taşlarından biri). Bunların dışında daha az ehemmiyette olan birçok risk faktörleri tanımlanmıştır. Hastalık bazı hastalarda çok yavaş ilerlerken bazılarında daha hızlı ilerlemektedir. Hastalık erken, orta ve ileri evre olarak 3 evreye ayrılabilir.
Hastalık Bulguları: Unutkanlık!
Unutkanlık, yaşlılığa mı Alzheimer hastalığına mı bağlı ayırt edilmeli! Alzheimerın olmazsa olmaz özelliği unutkanlıktır. Yaşlılıktaki her türlü unutkanlık değerlendirilmelidir. Unutkanlığın yaşlılığa mı, Alzheimera mı bağlı olduğu birbirinden ayrılmalıdır. Alzheimer hastası geçmişini özellikle de gençlik (20-30 yaş) dönemini şaşırtıcı bir ayrıntıyla anlatabilir ancak hafızasına yeni olayları kaydedememeye başlar. Alzheimer hastalığında başlangıçta hafif bir unutkanlık vardır. Örneğin hasta randevularını, pişen yemeğin altını, marketten alacaklarını vb. unutmaya başlamıştır. Eskiden alışveriş listesi yapmayan bir kişi, liste tutmaya başlayabilir veya yapacakları ile ilgili çeşitli notlar alamaya başlayabilir. Zamanla unutkanlık giderek artar ve hasta yeni olayları hiç kaydedememeye dolayısıyla unutmaya başlar. Örneğin 5 dakika önce sorduğu soruyu tekrar tekrar sorabilir, torunlarının isimlerini unutabilir, koyduğu eşyaların yerini hatırlamaz. Buna karşın hasta geçmişini özellikle de gençliğini şaşırtıcı bir ayrıntıyla anlatabilir. Sıklıkla hasta yakınları "ne unutkanlığı, 40 yıl öncesini cin gibi hatırlıyor" diyerek yanlış bilgi verebilir ama Alzheimer hastalığında önemli olan yakın zamana ait unutkanlığın olmasıdır. Alzheimer hastalığı başlangıçta sinsi bir unutkanlıkla başlayabileceğinden; yaşlılıkta izlenen unutkanlık normal olarak görülmemelidir. Gençlerde görülen unutkanlığın altından ise sıklıkla modern yaşam tarzının getirdiği ruhsal sıkıntılar ve hastalıklar (depresyon, anksiyete, uyum bozukluğu gibi) çıkmaktadır. Bazı vitamin eksiklikleri (B12 ve folat) ve guatr bezi bozuklukları da gençlerde unutkanlığa neden olabilir ve araştırılması gerekli olabilir. Günümüzde özellikle çalışan kişilerde unutkanlık şikayetine sık rastlanmaktadır.
Yol Hatırlayamama
Eğer unutkanlığı olan bir yaşlı iyi bildiği yolları bulamıyorsa, daha önceden dolaştığı yerlere artık gidemiyorsa, evin yolunu bulamayıp kayboluyorsa ya da evin yolunu aramaktan dolayı eve geç geliyorsa, evin içinde odaları karıştırıyorsa, bunlar Alzheimer hastalığı ile ilişkili bulgular olabilir.
Diğer Bulgular
Hastalar daha önceden olmayan bir şekilde içlerine kapanabilir, isteksiz, şevksiz görülebilirler. Hastalar uğraş ve hobilerini terk edebilir. Örneğin; bir hasta arkadaşları ile bir araya gelip sohbet etmeyi bırakabilir. Karmaşık alet kullanımı zorlaşır. Para hesabında güçlük olabilir. Bankamatikten para çekmek hastalar için çok zor bir şey haline gelebilir. Bunlar ile beraber birtakım psikiyatrik bulgular da olabilir. Hastalar olmayan şeylerden bahsedebilir, onları gördüğünü, işittiğini söyleyebilir.
Hastalığın Tanısı
Hastanın muayenesi, hasta yakınlarının verdiği bilgi ile beyin işlevlerini değerlendiren nöropsikolojik değerlendirme ve gerekirse diğer yardımcı tetkiklerin (MR, BT, kan testleri....) bir araya getirilmesiyle yorumlanarak yapılmaktadır.
Tedavi
Hastalığın kesin tedavisi yoktur. Hastalığı önlemek ya da tedavi bulmak için 2002-2012 yıllarında yapılan araştırmaların yüzde 99,6'sı başarısızlığa uğradı. Yani yapılan tedaviyle, hastalık tamamen ortadan kaldırılamamaktadır. Hastalığın tedavisinde erken tanı çok önemlidir. Belirtiler çoğunlukla hastalığın başlangıcından 10 yıl sonra ortaya çıkmakta ve hastalığın belirlenmesinde geç kalınmaktadır. Beyin hücrelerindeki geri dönüşümsüz hasara bağlı olarak tedavi de başarısız olunmaktadır. Erken teşhisle yapılan tedavi de, hastalığın ilerlemesi yavaşlatılır ve hastalığın semptomları azaltılır. Amaç, hastanın yaşam kalitesini arttırmaktır. Ayrıca, ortaya çıkan psikolojik problemlerle başa çıkabilmek için antidepresanlar kullanılır. Fakat bu ilaçlar doktor kontrolünde alınmazsa daha kötü sorunlara yol açabilir. Gün geçtikçe, Alzheimer hastalığı hakkında daha fazla bilgi sahibi oluyor ve daha fazla ilaçlarla karşılaşıyoruz. Yapılan çalışmalar, hastalığın tedavisinde büyük adımlar atılacağını göstermektedir.
Alzheimer Hastası Ve Yakınlarının Bilmesi Gerekenler
Öncelikle hastanın kendisine, cesaret ve güven duygusunu aşılamak gerekir. Hastaya her zaman yardım edilmeli ve bu yardımın hastaya kabul ettirilmesi gerekir. Hastanın hislerini paylaşmak gerekir. Gerekirse hasta, doktora nasıl bir durumda olduğunu anlatmalı ve bu yönde de tedavi uygulanmalıdır. Yapılacak işler için bir kağıda notlar alınmalıdır. Aynı şey, eşyaların yerini bulmak için de yapılmalıdır. Alzheimer hastalarının araba sürmesi tehlikelidir. Bu yüzden bir kişinin, hastaya eşlik etmesi (şoför olarak) gerekir. Hastanın sağlığına ve beslenmesine dikkat edilmelidir. Hasta hobilerini kısıtlamamalıdır. Önceden yaptıklarını, yapmaya devam etmelidir. Fakat artık çalışmayı bırakması gerekir. Hastalık ilerlemeden, hastanın ilerideki bakım durumu görüşülmelidir. Alzheimer, sadece kişinin kendisine değil, ailesine de maddi ve manevi yük getirdiğinden, bu hastalıkla yaşamaya alışmak ve baş edebilmek için destek almak gerekir. Hastalıkta bir çok bulgu olsa da en önemli bulgu, yakın zamana ait bilgilerin giderek artan oranda unutulmasıdır. Alzheimer, tedavisinde erken tanı çok önemlidir. Onları Yalnız Bırakmayın!