Bilim adamları, annenin hamilelik döneminde endişeli ve gergin olmasının, bebeğin yetişkinlik döneminde duygusal sorunları ve davranış bozuklukları olan bir kişi haline gelmesine yol açtığını belirtti.
Araştırmalar sırasında, hamilelik döneminde gergin ve endişeli olduklarını belirten anne adaylarının bebeklerinin izlendiği ve bu kişilerin çocukluk, gençlik ve yetişkinlik dönemlerinde daha sorunlu olduklarının tespit edildiği kaydedildi.
Bilim adamları, bu tür kişilerin duygusal sorunlar ve davranış bozuklukları yaşamaları ihtimalinin, sakin bir hamilelik dönemi geçiren annelerin çocuklarına göre üç kat daha yüksek olduğunu bildirdi. Sonuçları British Journal of Psychiatry adlı dergide yayınlanan araştırmanın belli bir coğrafi bölgede, İngiltere’nin Avon bölgesinde yapıldığı belirtildi.
Bilim adamlarının, doğumdan 32 ve 18 hafta önce başladıkları stres seviyesi ölçümlerini doğumdan sonra da sekizinci hafta, sekizinci ay, 21. ay ve 33. ayda da tekrarladıkları kaydediliyor. Bu ölçümlere göre, annenin stres ve endişe seviyesiyle çocuğun sorunları arasında büyük bağlar tespit edildiğini belirten bilim adamları, hamileliğin son aylarında stres seviyesi çok yüksek annelerin çocuklarının hiperaktif olabildikleri ya da dikkat bozukluğu yaşayabildiklerini kaydetti.
Araştırmayı yürüten ekibin başkanı Dr. Thomas O Connor, buna neuroendocrine sürecinin anne karnındaki bebeği etkilemesinin yol açabileceğini bildirdi. Dr. O Connor konuyla ilgili daha çok araştırma yapılması gerektiğini de kaydederek, hamilelik döneminde annenin endişeli ve stresli bir ruh halinden kurtarılabilmesi için bazı çalışmalar yapılması gerektiğini belirtti.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.