Okulların açılmasıyla birlikte, kalabalık ortamlar çoğalıyor, kış enfeksiyonu daha kolay yayılıyor. Enfeksiyona karşı, mikrop aşısı olmak, D vitamini takviyesi yapmak, omega 3 kullanmak, bol meyve, sebze, tavuk, balık, kırmızı et tüketmek ve bol bol su içmek bağışıklık sisteminizi güçlendiriyor.
Prof. Dr. Yonca Tabak, solunum yolları hastalıklarının kış ayları ile özdeşleştiğini, özellikle okulların açılmasıyla birlikte enfeksiyonun yaygınlaştığını belirtiyor. Soğuk havaların, kapalı ortamların, nezle ve virüsten sorumlu mikroplar için uygun yaşam alanı oluşturduğunu, özellikle alerjik çocukların burun zarında bulunan özel bir molekülün virüsleri tuttuğunu ve barındırdığını, bu durumun alerjik kişilerin hastalanmasını kolaylaştırdığını söylüyor.
Hastalık Nasıl Oluşuyor
Prof. Dr. Yonca Tabak, alerjik nezlenin çocuklarda önce burun tıkanıklığı ile başladığını, hasta olmasa bile burnu tıkalı olan çocuğun ağzı açık uyuduğunu ve zaman zaman horladığını, bu durumun burnun içindeki zarda oluşan alerjik ödemden yani şişmeden kaynaklandığını belirtiyor. Bu tabloya, virüslerle gelişen soğuk algınlığının yarattığı burun tıkanıklığı da eklendiğinde alerjik çocuğun bu hastalığı atlatmasının imkansız hale geldiğini vurguluyor. Nezle, grip ve soğuk algınlığı sırasında burnun iki yanındaki sinüs boşluklarının içinde salgı biriktiğini, burun tıkanıklığının şiddetli yaşandığı alerjik bireylerde bu salgının dışarı atılamadığını söylüyor. İçeri oksijen girmediği için bu ortamın mikropların üremesini sağladığını ve sinüzit oluşturduğunu sözlerine ekliyor.
Prof. Dr. Yonca Tabak, sinüzitin alerjik nezlede ki önemine değinerek, çocuklardaki sinüzitün erişkinlerde olduğu gibi baş ağrısı belirtisi göstermediğini, sadece burun tıkanıklığı, burun veya geniz akıntısı şeklinde görüldüğünü söylüyor. Bu tablonun 10 günden uzun sürmesi ile çocuklarda sinüzit tanısının konulduğunu dile getiriyor. Alerjik çocukların kış aylarında çok sık hasta olması, enfeksiyonun göğse inmesi diye tabir edilen astım bronşit ataklarını oluşturduğunu belirtiyor.
Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek İçin
Prof. Dr. Yonca Tabak, alerjik çocuklarda kış enfeksiyonunun, 10 günde antibiyotiksiz atlatılması ve göğse inmeden önlem alınması gerektiğinin altını çiziyor. Kış gelmeden ve okullar başlamadan enfeksiyon direncini artıracak bazı önlemler alınmasını ve bağışıklık sistemini desteklemek gerektiğini vurguluyor.
Mikrop Aşısı
Yakın zamanda tıp camiasının fikir birliğine vardığı ve kış enfeksiyonunun sinüzit oluşmadan ilerlemesini azalttığı tespit edilen mikrop aşısından yararlanılıyor. Sinüzit etkeni mikropların özlerinden oluşan “Mikrop Aşısı” sonbaharda uygulanır, alerjik çocukların kışı daha iyi geçirmesini sağlar.
D Vitamini
Yeterince güneş görülmeyen kış aylarında ciltte D vitamini sentezi yetersiz kalır, eksikliğinde enfeksiyonlar daha zor atlatılır. D vitamini bağışıklık sistemi için mutlaka gereklidir. Bu nedenle kış aylarında D vitamini takviyesi şarttır.
Omega 3
Enfeksiyona karşı direnci arttıran bir diğer madde de omega 3 yağ asitleridir. Balık ve balık yağında bol bulunan bu maddenin kış aylarında çocuklara destek olarak verilmesi bağışıklık istemini güçlendirir.
Beslenme
Beslenme bağışıklık sistemi için çok önemlidir. Bol meyve sebze, tavuk, balık, kırmızı et ve tahıldan zengin beslenme antioksidan düzeyini arttırarak kışın daha iyi geçmesini sağlar.
Su
En iyi balgam söktürücünün su olduğu düşünüldüğünde çocukların meyve suyu yerine su tüketimi konusunda teşvik edilmesi de çok önemlidir.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.