Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Cengizler, doğal kaynakların korunması, balık yetiştiriciliğinin yaygınlaşması ve balık tüketimin önemi konularında önemli açıklamalarda bulundu. Dünyanın en hızlı büyüyen gıda üretim sektörü haline gelen su ürünlerinin her geçen gün daha da önem kazandığına dikkati çeken Prof. Dr. Cengizler, Türkiye'de su ürünleri yetiştiriciliğinin dünyada 35'inci, Avrupa Birliği ülkeleri arasında ise 7'inci sırada yer aldığını bildirdi. Prof. Dr. Cengizler et üretiminde AB ülkelerine ihraç edilen tek kalemin su ürünleri olduğunu ifade ederek, balık üretiminin önemli bir döviz girdisi olduğunu söyledi.
Deniz Ürünleri Beslenmede Çok Önemli
Dünya nüfusunun hızla artığına, besin kaynaklarının ise sürekli azaldığına vurgu yapan Prof. Dr. Cengizler, açıklamasına söyle devam etti; "Dünya nüfusu 8 milyara doğru yaklaştı. Bunun karşılığında besin kaynaklarımız sürekli azalma eğiliminde. Tarımsal alanlarını, doğal kaynakları kaybediyoruz. Hele hele iklim değişikliği senaryolarında su ürünleri yetiştiriciliği apayrı bir yer ve önem kazanıyor. Hızlı artan insan popülasyonunu beslemek çok zor, o zaman önümüzdeki yıllarda açlığın önlenmesinde su ürünleri çok önemli bir yer tutacaktır.
Deniz Ürünlerinin Yetiştirilmesi de Çok Önemli
Su ürünleri kaliteli bir protein kaynağı olarak sağlıklı ve dengeli beslenmede çok önemli rol oynadığını dile getiren Cengizler şunları söyledi: "Doğal popülasyonların yok edilmesinde yani avcılık baskısının azaltılmasında su ürünleri çok önem kazanıyor. Siz sürekli doğaya yüklenirseniz, devamlı nehirden denizden balığı alırsanız bitirirsiniz. Sürdürülebilir su ürünlerinin yetiştirilmesinin de apayrı bir önem var. Doğadaki bir balık bin tane yumurta bırakıyorsa bundan ancak 2-3 tane balık yavrusu çıkıyor büyüyor. Ancak bir balığın bıraktığı bin yumurtadan 2-3 tanesi besin olarak dönüyor. Ama kontrollü yetiştiricilik sistemlerinde balıktan aldığımız bin yumurtadan en az 500 tanesini tüketime sunabiliyoruz."