Masalın üçüncü bölümünde gerçek suçlular ortaya çıkar. Suçlular vücuda kolayca girerler ve başta damarların iç duvarını döşeyen hücreler olmak üzere pek çok yerde hasara neden olurlar. Birinci suçlu başta margarin olmak üzere, doğal olmayan ve özellikle sıcak presle elde edilen ayçiçeği gibi bitkisel yağlardır. Bu yağlar yıllarca sıvı olduğu için sağlıklı olarak lanse edildi. Ancak özellikle elde edilme yollarından dolayı oksitlenirler ve zararlı hale gelirler. Margarinler ise çok daha vahim bir tablo oluşturur. Sıvı yağların hidrojenlenmesi ile üretilirler ve bu işlem sırasında yapısal değişime uğrarlar. İşte bu yağlar vücuda alındıklarında da bu bozuk yapılarını sürdürür ve damar duvarında hasara neden olurlar.
Patates son derece sağlıklı ve besleyici bir gıda iken bu yağlarla muamele edildiğinde (fast food türü kızarmış patates) herkesin kabul ettiği bir canavara dönüşür. Oysa haşlanmış patates ve kızartmadan yapılmış patates yemekleri hem kalori yönünden düşük, hem de besleyicilik yönünden son derece zengin bir alternatif oluştururlar.
İkinci ve asıl suçlu beyaz şeker, beyaz un ve gizli düşman fruktoz/glukoz şuruplarıdır. Mahşerin bu üçlüsü, başta damar duvarının içini döşeyen hücreler olmak üzere, karaciğer ve diğer hücrelere zarar verir. Hücrelerde en çok hasar gören kısımlardan bir tanesi hücre duvarıdır. Hücre duvarlarının yarıdan fazlası yağdan oluşmuştur ve bu yağların %15 kadarı da kolesteroldür. Kolesterol gerçekte bir yağ değildir ancak yağ gibi davrandığı için böyle tanımlanmaktadır. Hasarlanan duvarları tamir etmek için karaciğer daha çok kolesterol taşıyan LDL'yi kana salar ve böylece kan LDL'si yükselir. Serinin ilk yazısında açıklandığı gibi, diyetle alınan kolesterolün kan kolesterolüne etkisi çok azdır. Ancak iki faktör kan kolesterolünü ciddi anlamda etkiler. Birincisi yüksek kalorili beslenme, ikincisi yüksek kalorili olmasa da yukarıda bahsi geçen iki besin maddesinden çok tüketme...
Dolayısı ile kolesterolünü düşürmek isteyen sağlıklı bireylerin (tek başına kolesterol yüksekliği bir hastalık değildir) iki davranış geliştirmesi gerekir. Birincisi kalori kısıtlaması, ikincisi de sakıncalı yağları ve basit şekerleri azaltmak. Hemen tüm bireyler bu iki önlem sayesinde kan kolesterol düzeylerini %15-20 düşürebilirler.