Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutan kişilerin aklına gelen soru ORUÇ TUTARKEN ZAYIFLANIR MI? sorusunu cevaplıyoruz.
Oruç Tutarken Zayıflamak Mümkün mü?
Öncelikle şunu bilmemiz gerekiyor oruç bir zayıflama yöntemi değildir. Oruç tutmak kilo verdirmez. Aksine gün boyu aç kalmak metabolizmamızın yavaşlamasına ve alınan besinlerin yağ haline gelmesine neden olur. Bu sebeple kilo artışına sebep olabilir.
Peki oruç tutarken kilo vermek mümkün mü?
Ramazanda kilo vermek isteyen kişilerin öncelikle hekimine ve diyetisyene başvurmaları gerekmektedir. Sağlık açısından bir risk taşınmadığı taktirde özel diyet programı uygulana bilir.
Oruç tutarken kilo vermenin aksine kilonuzun artmaması için öneriler.
Oruç tutarken iftar zamanı geldiğinde hızlıca ana yemek yerine ilk önce çorba ve kahvaltılıklar ile açmak sonrasında (1-2 saat) ana yemek yenilmesi doğrudur.
İftarda tatlı tüketimine dikkat!
Yemeklerden sonra ağır tatlılar tüketilmesi sindirim sisteminin yükünü attırmaktadır. Bu sebeple yemekten hemen sonra değil 1-2 saat sonra hafif tatlılar tüketilmesi önerilir.
Oruç Tutan Kişilere Altın Değerinde 7 Bilgi
Oruç tutarken gün içerisinde aç kaldığımızın süre boyunca vücudumuzun ihtiyacını olan maksimum seviyede karşılamak için bazı ipuçlarını sizinle inceliyoruz.
Sıvı tüketimine dikkat edin: Günlük su ihtiyacı 2-2,5 litredir. Uzun ve sıcak yaz günlerinde bu miktardan daha az su tüketimi başta böbrek rahatsızlıkları olmak üzere birçok sağlık problemini beraberinde getirecektir. Bunun yanında çok şekerli ve asitli içecekler yerine; komposto, ayran, taze sıkılmış meyve suyu gibi sağlıklı içecekler sıvı ihtiyacı karşılamak için tercih edilmelidir. Ancak sağlıklı da olsa bu içecekler asla suyun yerini almamalıdır.
Kabızlığı önlemek için posalı yiyeceklere ağırlık verin: Ramazan’da yaşanan sindirim sitemi problemlerinin başında kabızlık gelmektedir. Kabızlık nedeniyle yaşam kalitesini düşürmemek için posalı yiyeceklerin tüketimi önemlidir. Bu sebeple her gün iftarda salata, sebze yemeği ve meyve tüketimine dikkat edilmeli, ekmek çeşidi olarak tam buğday, çavdar veya kepek ekmeği tercih edilmelidir. İftarda ekmek yerine pide yenebilir, pide yendiği gün sahurda yine posalı ekmek tüketilmelidir. Ayrıca bağırsak florasını düzenleyici probiyotik içeriği yüksek olan kefir içimine özen gösterilmelidir. Kilo kontrolü için meyveli kefir yerine, sade kefir tercih edilmelidir.
Sahur yapmadan, oruç tutmayın: Uykuya ara vermemek için sahura kalkmayıp, yemek yiyerek yatmak bu uzun günlerde kan şekeri düşüklüğüne bağlı olarak çeşitli sağlık problemlerinin ortaya çıkmasına sebep olacaktır Bu nedenle kesinlikle sahur öğünü atlanmamalıdır.
İftardan sonra ara öğün yapmayı ihmal etmeyin: İftarda hafif yemekler yiyerek sonrasında bir ara öğün yapmak, gün boyu boş kalan midenin sindirim için zorlanmasına engel olacaktır. Ara öğün olarak da meyve galeta veya leblebi gibi karbonhidrat kaynağıyla 1 bardak süt veya yoğurt tüketimi uygundur.
Sahurda kahvaltı tercih edin: Sahurda mideyi yormayan az yağlı bol protein içeren mönü tercih edilmelidir. Yüksek protein daha uzun tokluk hissi oluşturacağından orucun daha rahat tutulmasını sağlar. Haşlanmış 1 yumurta, az yağlı az tuzlu peynir çeşitleri, 1 bardak süt veya yoğurttan oluşan mönüye 3-4 dilim ekmek, susuzluğu önlemek açısından 1 porsiyon meyve ekleyerek güzel bir sahur mönüsü oluşturulabilir. Yumurta kullanarak yapılan az yağlı bir menemen veya yine yumurta kullanarak yapılan bir salata mönüdeki posa içeriğini artıracağından gün içinde yaşanabilecek kabızlık sorununu da ortadan kaldıracaktır.
Hamileler, şeker hastaları ve böbrek hastaları dikkat etmeli: Uzun süreli açlık ve susuzluk metabolizma dengesini bozacağından ciddi sağlık problemleri olan kişiler oruç tutmamalıdır. Şeker hastaları güz içinde az ve sık yiyerek kandaki şeker düzeyini koruyarak hastalıklarını kontrol altına alır. Fakat oruç tuttuklarında bu düzen bozulacağından ani şeker düşmesi ve ani şeker yükselmesi yaşayabilirler ki bu iki durumda çok tehlikelidir. Böbrek hastaları için ise sıvı alımı çok önemlidir. Gün boyu sıvı almamak böbreği yoracağından rahatsızlıklarının artmasına neden olacaktır. Hamilelerin de hem kendi sağlıklarını hem de bebeklerinin sağlığını düşünerek oruç tutmaması önerilmektedir.
İftarda kızartma, pilav, makarna ve şerbetli tatlılardan uzak durun: Gün boyu aç kalındıktan sonra kolayca doyulmayacağı hissi ile ağır yemeklerden oluşan menülerle hazırlanan sofralardan uzak durulmalıdır. Genellikle kızartma, börekler, pilav, makarna ve şerbetli tatlılar Ramazan sofralarını süsleyerek kilo artışına neden olmaktadır. Kilo alımını ve mide rahatsızlıklarını önlemek için; ağır kızartma yemekleri yerine hafif zeytinyağlı veya etli sebze yemekleri tercih edilmelidir. Kırmızı et ve beyaz et dengeli olarak tüketilmeli, tek yönlü seçim yapılmamalıdır. Her yemeğin yanına yakıştığı düşünülen pilav veya makarna gibi yağ içeriği yüksek olan karbonhidrat grubu yerine az miktarda Ramazan pidesi iftar mönüsü için daha uygundur. İftarda çorbayla yemeğe başlamak, sonrasında 10-15 dakika ara vermek ve daha sonra yemeğe devam etmek, yemek sonunda yaşanacak şişkinliği ortadan kaldıracaktır. Ayrıca iftarda tüketilen salata günlük alınan posa miktarını olumlu yönde etkileyerek kabızlık sorununu da engelleyecektir. Uzun süre açlığa bağlı olarak oluşan hipoglisemi nedeniyle ortaya çıkan tatlı isteği diğer günlere oranla Ramazan’da daha fazla olmaktadır. Bu isteği karşılamak amacıyla şerbetli ağır tatlılar yerine sütlü veya meyveli hafif tatlılara yer verilmelidir. Yemek sonrasında yenilen meyve veya oruç açarken tercih edilmesini önerilen hurma da tatlı isteğini kısmen azaltacaktır.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.