Belki artık duymaktan bıktınız, ancak yağlar konusunda bilimin söyleyeceklerine kulak vermelisiniz. Yıllardır zihnimizde yer eden, sıvı yağlar zararsız katı yağlar zararlı düşüncesini yıkmanın zamanı geldi geçiyor.
Şimdi son gelişmeler ışığında yeniden yağlara bir göz atalım. Sıvı yağların tamamının sağlıklı ya da en azından zararsız olduğu kesinlikle doğru değil. En başta ay çiçek yağı olmak üzere mısır yağı ve soya yağında bazı sorunlar var. Birincisi bu yağlar rafine edilirken yüksek ısıya maruz kaldıkları için yağların bir kısmı oksitleniyor ve yağların yapısı bozuluyor, bu bozulma ile trans yağ miktarı artıyor. Bu nedenle tüketimlerinin mümkün olduğunca kısıtlanması gerekiyor. Soya yağı ile ilgili sorun biraz daha farklı; soya bitkisi içinde bol miktarda fitoöstrojen içerir ve bu maddeler özellikle erkeklerde uzun dönemde bazı olumsuzluklara neden olabilir. Uzak Asya'nın temel yiyeceklerinden bir tanesi soyadır. Bu bölgenin erkeklerinin ortalamanın altında kıllı olmaları ve seslerinin ince olmasının bir nedeni olarak bu soyanın içindeki kadınlık hormonu olduğu kabul edilir. Bu nedenle bilindiği kadar sağlıklı bir ürün değildir.
Gelelim tüm katı yağlar zararlıdır kandırmacasına. Medya ve televizyonların da etkisi ile yıllardır iki şeyden kaçtık; tereyağı ve hayvan yağları. Öyle ki yumurta gibi dünyanın en mükemmel besinlerinden bir tanesi bile bir dönem içindeki kolesterolden dolayı kötü olarak algılandı. Oysa sonra iki şeyin farkına vardık: Birincisi diyetle alınan kolesterol miktarı ile kan kolesterolü arasında çok az ilişki vardı. Yani yediklerimiz kan kolesterol düzeyine etki etmiyordu.
İkincisi tereyağı ve hayvan yağları katı olduğu için gidip damarlarımıza yapışıyor ve onları tıkıyor zannettik. Çünkü bu yağlar katı idi ve vücutta da kolaylıkla katı hale gelebilirdi. Oysa gerçek öyle değildir. Bu iki tip yağ doğal yağlardır ve kesinlikle makul düzeyde tüketilmelerinde hiçbir sakınca yoktur. Sadece yağlar yüksek kalori içerdikleri için miktarına bu nedenle dikkat edilmelidir. Gerçekten yüksek düzeyde hayvan yağı tüketen toplumlarda kalp hastalığı riskinin hiç de yüksek olmadığı ancak bu toplumların genel beslenme alışkanlıklarının da tamamen doğal olduğu ve bizler gibi rafine gıdalar yemedikleri de unutulmamalıdır. En düşman yağ listesinin birinci sırasında ise bir değişiklik yok ve margarinler sağlığa zarar konusunda birinciliği kimseye kaptırmıyor. Margarin insanoğlunun en tehlikeli ve zararlı buluşlarından bir tanesidir. Ancak medyanın gücü bize bu canavarı dahi masum gösterebilmektedir. Margarinleri hangi vakıf desteklerse desteklesin, içine ilave ne konursa konsun listedeki yerleri değişmeyecektir.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.