İstanbul’da Denize Girmek Doğru Mu

İstanbul’da deniz suyunda ileri derecede kirlilik olduğu ve vatandaşların denize girmekten kaçınması gerektiği yönünde haberler yapıldı.

Basında Çıkan Kirlilik Haberleri

Yaklaşık bir buçuk ay önce basında manşetten verilen haberlerde, İstanbul’da deniz suyunda ileri derecede kirlilik olduğu ve vatandaşların denize girmekten kaçınması gerektiği yönünde haberler yapıldı. Haberin alt kısmını incelediğimizde, Kadıköy Kurbağalıdere’de ıslah çalışmaları yapıldığı, bazı bölgelerden kanalizasyon sularının arıtılmadan Kurbağalıdere’ye verildiği ve bu nedenle Kalamış Koyu civarında büyük bir kirlilik oluştuğu belirtiliyordu. Bu kirlilik nedeniyle de Marmara Denizi’nin kirlendiği ve tüm sahillerde denize girişin sakıncalı olduğunu çağrıştıran haberler vardı. Kirliliği gösteren ölçüm sonuçlarında da, Kalamış Koyu etrafında bulunan Fenerbahçe ve Moda sahillerine ait kirlilik gösteren değerler verilmişti.

Halkta Oluşan Panik

Bu haberler son derecede etkili oldu ve İstanbul’da yıllardan beri denize giren birçok insan, korkusundan bu yaz neredeyse ayağını denize sokamaz hale geldi. Denize giren sayısı da dramatik olarak düştü. Girenlere de adeta cahil ve deli gözüyle bakılmaya başlandı.

Gerçek Durum Nedir

Halbuki gerçek durum böyle değildir.

İstanbul genelinde, insanların denize girişini engelleyecek bir kirlilik durumu oluşmamıştır. Kurbağalıdere ve Kalamış Koyu hariç.

Biz, yaklaşık 10 yıldan beri Moda Deniz Kulübü’nün önünden denize girmekteyiz. Bu nedenle de, her yıl yazları periyodik aralıklarla kendi güvenliğimiz için Moda Deniz Kulübü’nün önündeki deniz suyundan örnek alarak, Gelişim Tıp Laboratuvarları’nda tetkik etmekteydik. Genelde sonuçlar temiz çıkmakta ve bakteri üremesi görülmemekteydi.

Kadıköy Kurbağalıdere’de, çalışmalar sanıyoruz 2014 Mayıs ayı civarında başladı. Haziran ayı başlarında Moda deniz suyundan aldığımız örneklerde, geçen yılların aksine bir kirliliğin ortaya çıktığını gördük. Ancak kirlilik, ileri boyutta değildi. Aralıklı kontrollerde, Temmuz ayında kirliliğin iyice arttığını gözlemledik ve Moda’dan denize girmeyi durdurduk. Zaten kirlilik gözle görülür şekilde de artmış durumdaydı ve tepeden bakıldığı zaman, deniz suyunun rengindeki değişim tüm Kalamış koyunu kaplıyor, Fenerbahçe ve Moda’yı içine alıyor, bir yay biçiminde Kalamış Koyu’nu da 2-3 kilometre ilerisine, Marmara’ya doğru yayılıyordu.

Son 15 gün içinde ise, Kurbağalıdere’deki çalışmalar azaldı, çalışmalar denizden çok kara kesimlerine, çevre düzenlemelerine kaydı. Denizde de adım adım bir düzelme olmaya başladı. Tüm Kalamış Koyu’nun kaplayan kirlilik hattı daralmaya başladı, yalnızca orta kısımda daralan bir şeride dönüştü. Sahil kısımlarındaki deniz suyu da normal rengine doğru dönmeye başladı.

Bu değişimi, biz aldığımız örneklerde de gözlemledik. Son 10 gün içinde Moda Deniz Kulübü’nün önünden aldığımız deniz suyu örneklerinden Gelişim Tıp Laboratuvarları’nda yaptığımız tetkiklerde, koliform bakteri üremesi adım adım azaldı ve artık “ Yeterli kalitede su” durumuna doğru yaklaşıyor. Yani, yaz biterken Kalamış Koyu kendini toparlamaya başlıyor. Tabii ki yeniden Kurbağalıdere’de çalışmalar artırılmaz ise.

İstanbul Genelindeki Durum Nedir

Bu arada, İstanbul genelindeki plajların yaz dönemindeki kirlilik durumlarını da inceledik.

Deniz suyu ölçümlerini periyodik olarak ölçmekle görevli bir devlet kurumu var. İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü. Her 15 günde bir ölçüm yapıyorlar ve istanbulhalksagligi.gov.tr’de sonuçları yayınlıyorlar.

 Mayıs ayından 18 Ağustos’a kadar yapılan ölçümlere göre, Anadolu Yakası’nda Tuzla Halk Plajı, Caddebostan Plajı, Suadiye Plajı ve Adalar’da bulunan belirli plajlarda ölçümler hep genellikle “ İyi kalitede su” ya da “ Yeterli kalitede su” düzeylerini gösteriyor. Yani, deniz suyu bu bölgelerde hiç girilemez duruma gelmemiş.

Yalnızca, 21 Temmuz ve 4 Ağustos ölçümlerinde, koliform bakteri sayısında bir yükselme olmuş, ancak o da kabul edilebilir düzeyde. Muhtemelen, Kalamış Koyu’ndan buralara da sınırlı bir etkilenme olmuş.

Bunun dışında Bakırköy, Florya, Beylikdüzü, Mimarsinan, Selimpaşa gibi bölgelerde de girilebilir durumda plajlar görünüyor. Boğaz hattında ve Karadeniz kıyısında da girilebilir durumda bir hayli plaj var.

Dikkat çeken durumlardan birisi de, Suadiye ve Caddebostan gibi Anadolu Yakası’ndaki plajların Boğaz hattından ve Kilyos, Şile gibi yerlerden daha temiz olması. Bunun da nedeni, bu bölgede tam bir arıtma tesisi yapılması ve kıyıya kirli su akıntısı bulunmaması.

Yani gerçek durum bundan ibaret. Kalamış Koyu dışında, İstanbul’da denize girişi engelleyecek genel bir kirlenme olmamış görünüyor. Son dönemde, Moda civarında da iyileşme gözleniyor.

Bir de şunu belirtelim. Deniz suyunda, hele de İstanbul gibi metropol bir şehirde sıfır bakteri yakalamak kolay değil. Ml’ de 200’ e kadar fekal koliform bakteri “ İyi kalitede su”, ml’ de 2000’ e kadar fekal koliform da “ Yeterli kalitede su” olarak değerlendiriliyor. Belirtilen plajlarda ölçümler bu düzeyin altında seyrediyor.

Kirli Suda Ne Olur

Koliform bakteriler, normalde insan barsağında bulunurlar. Barsak dışında bir bölgeye geçerlerse zarar verirler. Sağlıklı olan ve vücudunda herhangi bir açık yarası olmayan kişilerde, fazla bir etkilenme olmaz. Ancak bağışıklık sistemi yetersiz olanlar, açık bir yarası olanlar, kronik kulak infeksiyonu olanlar, kronik idrar yolu infeksiyonu olan kişilerde infeksiyon oluşabilir ya da yakınmalarında artış olabilir.

 ÖZET: Paniğe gerek yok. İstanbul’da uygun bölgelerde denize girebilirsiniz.