Boğaz ağrısı, burun akıntısı, gözde sulanma, baş ağrısı, öksürme ve hapşırma gibi belirtiler gösteren soğuk algınlığına karşı uyanlarda bulunan Doç. Dr. Behice Kurtaran, "Yetişkinler yılda ortalama 2-3 kez, çocuklar da daha sık olarak soğuk algınlığı atağı geçirir. Soğuk algınlığı, bağışıklık sistemi zayıf, astım gibi solunum hastalıklarına sahip olanlarda, zatürree gibi ciddi durumlara neden olabilir" dedi.
Soğuk algınlığının kış ve bahar aylarında artış göstermesine karşın yılın her dönemi görülebileceğini vurgulayan Doç. Dr. Behice Kurtaran, şunları kaydetti: "Soğuk algınlığına en çok 'rinovirüs' denilen virüsler neden olur. Bu virüs aynı zamanda astım ataklarını tetikler, sinüs ve kulak enfeksiyonlarının da neden olabilir. Bu virüsler, insandan insana hava veya temas yoluyla bulaşır.
Soğuk algınlığı olan biriyle tokalaşmak ya da virüs taşıyan bir kapı kolunu tutup ardından elleri ağız, burun ve gözlere değdirmek, insanları hastalandırabilir. Bu nedenle elleri su ve sabunla, 20 saniye ovalayarak yıkamak ve aynısını yapmaları için çocuklara yardımcı olmak gerekir. Yıkanmamış ellerle ağız, burun ve gözlere dokunmamak, hasta kişilerle yakın temastan kaçınmak da gerekir. Kapalı ortamların havalandırılması, düzenli ve dengeli beslenme, yeterli sıvı ve vitamin alımı da çok önemli."