Kış aylarında bile günlük yaşamı çekilmez hale getiren el, kol ve koltuk altı bölgelerindeki aşırı terleme bozukluğu, yarım saatlik basit bir cerrahi müdahaleyle ortadan kaldırılmaktadır.
Kişinin günlük aktivitelerini olumsuz etkileyip psikolojik sorunlara yol açarak toplumdan uzaklaştırabilen bir hastalık olan hiperhidrozis, yani aşırı terleme bozukluğundan cerrahi müdahaleyle kalıcı olarak kurtulmak mümkündür. Botoks, iontoferez gibi tedavi yöntemlerinin, el, ayak, koltuk altı, sırt ve yüz kısmındaki aşırı terleme sorununu tamamen çözemez, geçici süre azaltabilir. Ayrıca bu tedavilerin kısa ve orta vadede tekrarlanması gerekmektedir.
Guatr, obezite, bazı metabolik hastalıklar ve bunların tedavisi için kullanılan bazı ilaçlar, sempatik sinirlerdeki aktiviteyi arttırarak vücudun el, ayak, sırt, koltuk altı ve yüz bölgesinde aşırı terlemeye neden olabilirler. Ancak bu gibi durumlar dışında meydana gelen aşırı terlemeye hiperhidrozis (aşırı terleme bozukluğu) teşhisi konulmaktadır. Hastalık, vücutta ter bezlerini kontrol eden sempatik sinir sistemi aktivitesinde artış ile ortaya çıkmaktadır. El ve ayaklarda daha yoğun olan terlemenin belirtileri, özellikle heyecanlı kişilerde, genç ve orta yaş grubunda daha fazla görülmektedir.
Genellikle aşırı terleme şikayeti olan hastalara çeşitli testler yapılarak organik rahatsızlıklarla ilişkisi araştırılır, herhangi bir ilişki tespit edilemediği zaman da bu hastalar psikiyatrik ve psikolojik takibe alınırlar. Bu durumdaki hastalar, toplumsal anksiyete, sosyal fobi gibi tanılarla uzun süre ilaç tedavisi görürler. Bu tedavilere rağmen, aşırı terlemenin belirtileri ortadan kaybolmamaktadır. İşte bu tip hastalar tipik hiperhidrozis hastalarıdır. Basit birkaç test yapılarak bu teşhis kolaylıkla ortaya konulabilir.
Aşırı Terleme Hastalığının Cerrahi Müdahaleyle Tedavisi Nasıl Yapılıyor? Ne Kadar Sürüyor? Riskleri Var Mı? Hasta, Cerrahi Müdahaleden Ne Kadar Sonra Sağlığına Kavuşuyor?
Aşırı terleme bozukluğunun tedavisinde geçerli olan en etkili ve kesin tedavi şekli cerrahi uygulamadır. Ancak bu şekilde sempatik sinir bütünlüğünün belli seviyelerde bozulmasıyla, bu sinirler tarafından etkilenen vücut bölgelerinin aşırı terlemesinin normal terleme düzeyine indirilmesi söz konusudur. Eğer el, koltuk altı ve sırt etkilenmiş ise Göğüs Cerrahisi Uzmanı tarafından, genel anestezi ile göğüs yan duvarına yapılacak bir veya iki adet yarım santimlik kesiler ve bu deliklerden girilerek özel aletler ve teknikler yardımı ile sempatik sinirin bu bölge için olan aşırı etkisi ortadan kaldırılır. Kapalı ameliyat teknikleri (endoskopik sempatektomi) kullanılarak kolaylıkla ve sorunsuz gerçekleştirilen operasyon 20-30 dakika sürmektedir. Ameliyattan göğüs dreni takılı olarak çıkan hasta, ertesi gün dreni alındıktan sonra taburcu edilmekte ve bundan sonra aynı gün günlük aktivitelerini rahatlıkla yapabilmektedir. Tek taraflı yapılan bu işlemin daha sonra diğer taraf için de tekrarlanması en doğru ve geçerli olanıdır. Artık tüm dünyada geçerli olan görüş, sempatik sinir bütünlüğünü kısmen bozmaktır. Bu sinir bütünlüğünün geniş olarak bozulması, ellerde kaybolan terlemeyi vücudun başka yerlerinde yan etki olarak ortaya çıkarabilmektedir. Yapılan klinik çalışmalar da bunu doğruluyor. Sempatik sinir bütünlüğünün bozulması, geçici veya kalıcı felç, his kaybı gibi birtakım rahatsızlıklara yol açmaz. Her cerrahi müdahalede olduğu gibi endoskopik sempatektominin de önceden, kanama, hava kaçağı gibi hesaplanamayan riskleri, deneyimli göğüs cerrahlarının yaptığı ameliyatlarda minimuma inmektedir. Daha önce geçirilmiş olan akciğer hastalıkları, cerrahi müdahalenin endoskopik yöntemle yapılmasını zorlaştırabilmektedir, çok nadir de olsa ek bir cerrahi operasyon gerekebilecektir.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.