Siğil viral kökenli bulaşıcı bir hastalık olup, etkeni human papilloma virus (HPV) diye adlandırılan bir virüs ailesindendir. HPV virüsünün birçok alt gurubu olup bunlar da değişik klinik görüntü ve değişik ve değişik bölgelerde gelişimine olanak sağlar.
Siğillerin bulaşma sekli direk deriden kontak seklinde olup, virüsü taşıyan kişilerle temas, deriden deriye aktarılmasına neden olur. Bu nedenlerde siğil taşıyan kişiler bunu diğer aile bireylerine, arkadaşlarına bulaştırabilirler. Genital siğiller ise genellikle seksüel temas ile bulaşır.
Her yasta sıkça rastlanan siğiller viral kökenli olduklarından herhangi bir tedavi yapılmadığı surece artabilir ve büyüyebilirler. El sıkışma, öpüşme, dokunma, ayni havluyu kullanma ile de bu virüsü başkalarına aktarabilir. Çoğu zaman yüz, göğüs ve boyunda kahverengi düz lekeler seklinde görülüp, tanınması ve hasta tarafından siğil olduğunun anlaşılması zor olabilir. Bu kahverengi, sarı lekeler çoğalarak tüm yüze, göğse ve hatta karin bölgesine dek yayılır. Yüz ve göğüste görülen bu tip siğillere verruca planus(düz siğil) adi verilir. Bazen uzun yıllar fark edilmeyebilirler, buda sayılarının çok artmasına neden olabilir. Elde ve ayakta ise daha kabarık ustu tırtıklı deri kabalaşmaları olarak görülür.
Siğillerin oynanması, koparılması yahut zaman içerisinde geçer düşüncesi ile tedavinin geciktirilmesi büyüme ve artmalarına neden olabilir. Özellikle ayak tabanındaki siğiller nasir ile karıştırılabilir ancak nasir çoğalma eğiliminde değildir. Yan yana siğiller birleşerek mozaik form dediğimiz geniş siğil alanları oluşturabilir ve yürümekte ağrı yaratabilir. Periungual tırnak etrafı siğiller ise özellikle ya tırnak yeme alışkanlığı olanlarda ya da manikür yaptıranlarda sıkça oluşabilir ve tırnak yatağının altına yayılarak tedavileri zorlaşabilir. Genital bölgede ise özellikle penis etrafında, labiumlarin çevresinde minik kabarcıklar seklindedir. Bu tur siğiller genelde cinsel ilişki ile bileşir. Kısa sure içinde tedavi edilmediğinde kadınlarda rahim boynunda prekanseroz değişiklikler yaratabilir.
Siğiller tedavi edilmediği taktirde artabilir. Tedavide kullanılan krem, jel tarzındaki ürünler genelde yüzeysel ce az sayıdaki siğilin tedavisinde uygulanır. Krioterapi (dondurma tedavisi) sıvı azotun patolojik deri bölgesinde yarattığı destruksiyon ile iyileşmenin sağlanmasıdır. Elektrokoter(sıcak ) ile yakma ise en yaygın ve güvenilir yöntemlerden olup, lokal anestezi ile uygulanır. Siğil tedavi edildikten sonrada hastanı iyileşmesi bir sure izlenir.
Doğru teşhis ve doğru tedavi problemin çözülmesinde ve bulaştırıcılığın engellenmesinde önemlidir.
Uzman Dr. Ayşe Özboya