Geçmişten günümüze kızlık zarına çeşitli medeniyetler tarafından farklı anlamlar yüklenmiştir. Eski Yunanlılarda düğün günü gelin götürülürken söylenen şarkılara Hymenaous derlerdi. Düğün tanrısının da adı Hymenaous’idi. Zifaf gecesi kızlık zarı bu tanrıya adandığı için bu zarın adına Hymen denilmiştir. Bazı bilim adamları kızlık zarını, adet görünceye kadar vajeni ve rahmi dışarıdan gelebilecek mikroplara karşı koruyan bir oluşum olarak, bazıları da sadece bir doku kalıntısı olarak değerlendirirler.
Kızlık halkası, bekaret zarı, kızlık perdesi gibi isimlerin de verildiği hymen, vajina mukozasının devamından ve vajina ağzında bir kıvrıntı meydana getirmesinden oluşmuş bir zardır. Hymen kaynaşmış paramezonefrik kanalların kauda ucuna, ürogenital sinustan ayıran membranöz bir yapıdır. Kızlık zarı vajina (dölyolu) girişinde yaklaşık 1-2 cm. içeridedir. Vestibuluma bakan bir ön yüzü ve vajinal kanala bakan arka yüzü vardır. Ön yüzü daha çok deri, arka yüzü ise mukoza karakterindedir. Yokluğu çok nadirdir. Hymenin ortasında normal olarak menstruasyon kanının ve sekresyonların akması için bir açıklık vardır. Hymenin biri vajina duvarına yapışık, diğeri serbest açıklığı çevreleyen iki kenarı vardır. Hymen çocukluk çağında dış ortamdan gelebilecek mikroorganizmalara ve yabancı cisimlere karşı doğal bir koruma aracıdır. Daha sonra adolesans çağında hormonal dengenin değişmesi ile birlikte olgunlaşan vajina ve vajinadan gelişen flora nedeni ile hymenin biyolojik işlevi sona ermektedir.
Kızlık zarının sağlam görünüşü onun bakire olduğuna bir delil ise de hymenin kendine özgü yapısı nedeniyle bazı istisnalar söz konusu olabilir. Çok sayıda cinsel temasta bulunan kadınların dahi hymenlerinin yırtılmadığı görülmüştür. Özellikle loblu, kupa kâğıdı şeklinde ve çok elastiki hymenler penisinin geçmesiyle genişleyebilmekte, yırtılmaları ancak doğumda mümkün olabilmektedir. Bu özelliği taşıyan zarlara duhule müsait zarlar denilmektedir. Zarın bu anatomik yapısı ülkemizde çeşitli sosyal ve adli sorunların nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu istisnai haller dışında ilk temasta hymmen daha çok serbest kenardan olmak üzere yırtılır. Kızlık zarının insanlık için önemi öncelikle kültüreldir. Bayanlara olabilecek seksüel saldırıları değerlendirmede kızlık zarı hakkında daha objektif bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu nedenle kızlık zarlarını daha iyi tanımlayabilmek ve morfolojik özelliklerini akılda tutabilmek için bazı sınıflandırmalar yapmak gerekmektedir. Hymen tipleri çeşitli çalışmalarda aşağıdaki gibi sınıflandırılmıştır:
- Şekillerine Göre:
- Tipik hymenler
- Halka şeklinde hymen (H. annulare)
- Yarımay şeklinde hymen (H. semilunare)
- Dudak şeklinde hymen (H. labiale)
- Atipik hymenler
- Deliksiz hymenler (H. imperforatus)
- Kalbur biçimde hymen (H. cribriformis)
- Kalbur şeklinde hymen (H. septatus)
- Kupa kağıdı şeklinde hymen
- Tipik hymenler
- Karakterine Göre:
- Deliğin karakteri
- Çok küçük delik
- Orta boy delik
- Çok geniş delik
- Serbest kenarın karakteri
- Düz kenarlı
- İnce tırtıklı (H denticulaire)
- Derin çentikli (loblu hymen)
- Çiçek tacı (H corollaire)
- Saçaklı (H fronge)
- Katmerli
- Deliğin karakteri
- Mukavemetine Göre:
- Zayıf
- Tül gibi ince
- Sağlam
- Lifli (H fibroze)
- Tendon kıvamında (H tendinoze)
- Kıkırdağımsı (H kartilajinoze)
- Zayıf
- Elastikiyetine Göre:
- Lastik gibi genişleyen
- Elastik özelliği hiç olmayan
1489 olgu üzerinde yapılan bir çalışmada kızlık zarlarının %93.47’sinin hymen annulaaris, %3.5’inin hymen semilunaris şeklinde olduğu, %29.8’inin ise orta enlikte bulunduğu saptanmıştır. Yine aynı çalışmada olguların % 56,6’sında çentik saptanmış ve zarların %7.7’sinin duhule müsait olduğu belirlenmiştir.
Vajinal girişin ve çevresindeki organların gerilme kapasitesi östrojen hormonuna bağlıdır. Östrojen, zarı pembe-beyaz ve daha kalın yapar. Düşük östrojen düzeyinde ise zar daha kırmızı ve incedir. Biyolojik kızlık zarı konfigürasyonu (şekillenme) genellikle doğumdan önce ortaya çıkar. Kızlık zarının açılması biyolojik mekanizma ve mikroperforasyonlarla oluşur. Genellikle mikroperforasyonların tümü ön taraftadır. Zar şekillenmesinde enfeksiyon, travma ve hormonal nedenlerin meydana getirdiği değişiklikler rol oynar.
İlişki dışında nadir olarak bazen Uzakdoğu sporu, jimnastik gibi aktif ve normalin dışında bacak açma hareketi yapanlarda, kaza ve bazen düşmelerde yırtılabilir. Kızlık zarının yırtıldığı ancak muayene sırasında anlaşılır, şöyle oldu-böyle oldu acaba yırtılmış mıdır gibi yorumlar olmaz, tek anlama yolu bir kadın doğum uzmanına muayene olmaktır. Farklı bir yapıya sahip olan kızlık zarının yırtılan kısımları hiç bir zaman kendiliğinden tekrar birleşmez. Eğer içinize bir şey sokmadan sadece sürtünme yoluyla mastürbasyon yapılıyorsa kızlık zarı yırtılmaz.
İlk ilişkide acı olup olmayacağı; sizin partnerinizle ne kadar uyum içinde olduğunuza ve kızlık zarının tipine de bağlı olmakla beraber yavaş hareket edilecek olursa fazla bir acı vermez. İlk ilişki sırasında kızlık zarı yırtılmazsa bir jinekolog tarafından uyuşturularak size hiç bir acı verilmeden açılabilir. Genelde ilk ilişki sırasında az bir kanama olur, ancak çok kalın kızlık zarlarında ilk ilişki sırasında kanama fazla olabilir veya durmayabilir, bu durumda doktora müracaat etmeniz gerekir. Kızlık zarı tamiri mümkündür. Bu tamirin ne zaman yapılması gerektiği kızlık zarınızın tipine ve hekiminizin yapacağı ameliyata bağlıdır, bazen bir kaç ay evvel, bazen bir kaç gün evvel bazen de bir yıl önce dikmek gerekir.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.