Eller
Üst ekstremitelerin bir kısmının ya da tamamının doğumdan (konjenital olarak) eksik olması, alt ekstremitelerin kısmen eksik olmasından daha yaygın bir sorundur. Doğan bir çocuğun yalnızca bir parmağının bir kısmı eksik olabileceği gibi tüm bir kolu da gelişmemiş olabilir.
Tek elli olarak doğan bir bebek olabildiğince çabuk özel bir uzmanlık biriminde kontrolden geçirilmelidir. Bebek oturabilmeye başladıktan sonra uygun bir protez takılmak suretiyle çocuğun, iki eli varmış gibi yaşamasına olanak sağlanabilir. Protez takılmasında gecikilirse çocuk yeniden değiştirilmesi olanaksız olan tek elle yaşama modeli geliştirecektir.
Tıp terminolojisinde "polidaktili" olarak anılan olgu, çoğunlukla elde fazladan bir küçük parmak ya da başparmak varlığı şeklinde ortaya çıkan çok parmaklık durumudur. Bu kusur siyahi bebeklerde daha yaygın görülmektedir. Genellikle altıncı parmak deri ve yumuşak dokudan oluşur ve kolayca kesilir atılabilir. Ancak, fazla parmak kemik ya da kıkırdak içeriyorsa, komşu yapılar üzerinde bir ameliyat gerekli olabilir ki bu işlemin bebek birkaç aylık olduktan sonra gerçekleştirilmesi uygun olur.
El parmaklarında görülen "sindaktili", yani parmakların birbirine yapışık olması durumunda en iyi çözüm, ayak parmaklarındaki sindaktiliden farklı olarak cerrahi müdahaledir. El parmaklarındaki kemikler çeşitli uzunluklarda olduğundan, birleşmiş durumdaki parmakların eklemleri aynı hizada bulunmazlar ve bu nedenle parmakların kullanılması daha güç olur. Ameliyat yapılmazsa çocuk parmaklarını hiçbir zaman rahatça kullanmayı başaramayacaktır.
"Kumptodaktili", bir ya da daha çok parmağın kalıcı ve giderilemez şekilde fleksiyon (içeri bükülme) durumunda bulunmasıdır. Bu olgu genellikle doğuştan gelir ve en yaygın olarak küçük parmağı etkiler.
"Yumru el" olarak anılan kusur, radyusun (ön kolun, başparmak tarafında bulunan kemiği) ya da ulnanın (ön kolun karşı tarafında bulunan kemiklerden uzun olanı; dirsek kemiği) bulunmaması durumudur ve seyrek olarak görülür. Bu kusurun tedavisine, bebeklik döneminde yumuşak dokuların gerdirilmesi yoluyla başlanır. Sonra kemiğin yerine yerleştirilmesi için ameliyat gerekli olur. Ancak, yeni konumun korunması bir sorun olarak ortaya çıkar. Çocukluk dönemi boyunca çok sayıda ameliyat yapılması gerekebilir. Bu kusur daha yüksek bir kalp hastalığı ve kalp sorunları ensidansı (görülme oranı) ile ilişkilidir.
Ayaklar
Yeni doğan bebeğin ayakları, daha ileri yaştaki çocuklara oranla daha uzun ve daha ince olup, bilek ve ayak eklemleri de son derece esnektir. Ayaklar genellikle anormal biçimli gibi görünebilse de bu ufak sorunlar zamanla kendiliğinden ortadan kalkacağı için pek endişelenmeye gerek yoktur. Ayak ya da bacağın "içe" ya da "dışa dönük" olması yaygın olarak karşılaşılan sorunlardır, özellikle bebek yüzükoyun uyurken durum daha da belirginleşir. Bunlar genellikle konumla veya duruşla bağıntılı şekil bozuklukları (deformiteler) olup yaş ilerledikçe kendiliğinden kaybolurlar. Tedavi gerektirmeleri nadiren söz konusu olur.
Ayak parmaklarında sindaktili (ördek parmak) genellikle yalnızca kozmetik bir sorun olarak kalır. Ameliyattan kalacak yara izleri ve kasılmış bölgeler, yapışık parmaklardan daha belirgin olarak göze çarpacaktır. El sindaktilisinden farklı olarak, yapışık ayak parmakları genellikle işlevlerini normal olarak görürler.
Her 1000 doğumdan birinde görülen "yumru ayak" olgusu, ayağın olağan biçim ya da konuma sahip bulunmadığı birçok konjential anomaliyi anlatan bir terimdir. Vakaların yaklaşık yüzde 95 inde ön ayak aşağıya ve içe doğru bükülmüş, taban kavsi (arcus plantaris) yükselmiş ve topuk içe dönmüş durumdadır. Bu, genellikle kendiliğinden düzelmeyen, hatta ısrarlı germe egzersizlerinin bile çözüm sağlamaya yetmediği bir kusurdur.
Erken tedavi elzemdir ve doğumdan sonra zaman kaybetmeden başlatılmalıdır. Ayaklar el ile normal konumlarına getirilerek sonra kalıp veya yapışkan bantlarla o durumda tutulur. Bu işlemler tedavinin ilk 2 haftası boyunca birkaç günde bir, sonra da 1 ile 2 haftalık aralıklarla yinelenir. Bu yöntem başarılı sonuç verirse daha sonra ortopedik düzeltici ayakkabılar yardımıyla bu konum korunabilir, şayet bu yöntemle sorun çözülemezse, genellikle bebek 23 aylık olduğunda bir ameliyat yapılması gerekebilir.
Düzeltilmiş bir yumru ayağın pozisyonu her ne kadar nispeten normal görünse de ayak hiçbir zaman tümüyle normal hatlara sahip olamayacak ve kusurun bulunduğu bacağın baldır kısmı, normal bacağın baldırından daha ince kalacaktır. Yumru ayak problemi ile doğan çocuklar için tüm çocukluk dönemini kapsayacak bir ortopedik bakım gereklidir.
"Ayakta fazla parmak", uygun ayakkabı bulmayı güçleştirebilecek bir sorun olup genellikle cerrahi müdahale ile düzeltilebilmektedir. Ancak, yapılar kolayca ameliyat edilebilecek kadar olgunlaşmadan ameliyat uygulanmamalı, bununla birlikte ameliyat, çocuğun yürümeye ve ayakkabı giymeye başlamasından sonraya da kalmamalıdır.