Trahom

Granüler Konjuktivit ismiyle de bilinen trahom hastalığı özellikle gelişmekte olan ülkeler için ciddi bir halk sağlığı sorunudur.

Granüler Konjuktivit ismiyle de bilinen trahom hastalığı özellikle gelişmekte olan ülkeler için ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Cumhuriyetin ilk yıllarında trahomlu hasta sayısının 3 milyon civarında olduğu ve Kastamonu ilinin körler memleketi olarak bilindiği dikkate alınırsa geçmişte bu hastalıkla ne kadar çok mücadele ettiğimiz ortaya çıkacaktır.

Etken

Chlamydia trachomatis tarafından meydana getirilen ve ilerleyici alevlenme ve sakinleşme dönemleriyle özellik kazanan bir konjunktivittir

Klinik

Yaklaşık 7 gün devam eden bir kuluçka döneminden sonra konjunktivada ödem, fotofobi ve göz yaşarması gibi semptom ve belirtiler, genellikle iki yanlı olmak üzere yavaş yavaş ortaya çıkar. 7-10 gün sonra üst göz kapağı konjunktivasında küçük folliküler belirir.Sayıları 3-4 hafta boyunca devamlı artan bu folliküller ; çevresi iltihabi papillalarla kuşatılmış sarı- gri renkteki yarı saydam granülasyonlar halini alır. Bu dönemde kornea yukarı yarısının limbustan gelen damar ansları tarafından istilasıyla birlikte pannus oluşumu başlar. Folliküller hipertrofi ve pannus oluşumu dönemi , tedaviye verilen cevaba göre birkaç ayla bir yıldan fazla süren bir süre arasında değişebilen bir zaman dilimi boyunca devam eder.Sonunda bütün kornea tutulabilir ve görme fonksiyonu azalabilir. Bazı ender vakalarda tedavi uygulanmadığı halde pannus tamamen ortadan kalkabilir ve kornea eski saydamlığını yeniden kazanabilir.

Yeterli tedavi uygulanmadığı takdirde skatris dönemi gelişir. Follikül ve papillalar yavaş yavaş içerisine gömüldükleri bir nedbe dokusu tarafından örtülür.Bu nedbe dokusu çoğu zaman entropiyona ve gözyaşı kanalının tıkanmasına yol açar. Kornea epiteli matlaşır ve kalınlaşır.İskemik pannus bölgelerinde ülserler gelişir.İyileşme dönemi sırasında konjunktivanın üzeri düzdür ve rengi grimsi - beyazdır.Geriye kalan kornea opasitesi ve görme yeteneğinin derecesi, değişik olabilir.Sekonder bakteri enfeksiyonlarına sık rastlanır ve bunlar nedbeleşmeye, hastalığın kronik hale gelmesine katkıda bulunur.

Tedavi

4-6 hafta süreyle günde iki veya üç defa göze sürülerek kullanılan tetrasiklin( veya eritromisin) li göz merhemleri genellikle etkili tedavi sağlar. Hastanın bu sırada ağızdan da tetrasiklin almasında fayda vardır.

Nerelerde Görülür

Bu hastalık uzakdoğunun ve akdeniz ülkelerinin sıcak ve kuru iklimine sahip, ekonomik bakımdan yoksul bölgelerinde hala endemik olarak mevcuttur.Trahomun en fazla bulaşıcı olduğu zamanlar erken dönemleridir.Bu dönemde hastalık doğrudan temasla veya olasılıkla da havlu, mendil gibi hastalar tarafından kullanılmış eşyaların ellenmesiyle bulaşır.