Ülkemizde hızla artan “Domuz Gribi” vakaları halk arasında paniğe yol açıyor. Salgından korunmak için alınan birçok önlemin yanı sıra beslenmenin de önemini unutmamak gerekiyor. Herhangi bir hastalık sırasında savunma yani bağışıklık sisteminin vücudu enfeksiyonlara karşı korumaya çalıştığını belirten Acıbadem Bakırköy Hastanesi Beslenme ve Diyet uzmanı Hülya Günsoy, enfeksiyonlarla savaş halindeki vücudun bağışıklık sistemini güçlü tutmanın elimizde olduğunu, bunun da yeterli ve dengeli beslenme ile sağlanabildiğini belirtiyor.
Dyt. Hülya Günsoy Domuz Gribi ve Çeşitli Enfeksiyonlara Karşı Yeterli ve Dengeli Beslenme Önerilerini Aktardı:
Koruyucu beslenme önerileri
- Temel besin gruplarında dengeli dağılım temel kural: Süt ve süt ürünleri, et, balık ve kümes hayvanları, sebze ve meyveler, tahıllar dört temel besin grubunu oluşturur. Dört temel besin grubunu oluşturan çeşitli besinler, günde en az 3 ana, 3 ara öğünde yeterli miktarda tüketilmeli.
- En Yararlı Mikroorganizmalar: Probiyotikler: Bağışıklık sistemini güçlendiren yararlı mikroorganizmaları (probiyotikleri) içeren süt, yoğurt veya kefir günde en az 2-3 porsiyon/bardak tüketilmeli.
- A ve C Vitaminin yanı sıra antioksidanların önemi büyük: Bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi olan A ve C vitamini ve antioksidanları içeren havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz gibi sebzelerin yanı sıra portakal, mandalina, greyfurt, elma mevsim meyveleri ve antioksidan etkisinden dolayı nar bol tüketilmeli.
- Suyun Yanı Sıra Taze Meyve Suları: Vücut ısısını dengede tutabilmek amacıyla bol sıvı alımı yapılmalı. Her gün en az 2-2,5 litre su içilmeli. Gerek C vitamini ihtiyacının karşılanmasında gerekse de sıvı alımına katkı sağlaması açısından taze sıkılmış meyve sularının tüketimi sıkça yapılmalı.
- E vitaminin önemi de kaynağı da çok: Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önemli etkiye sahip E vitaminini sağlamak için yeşil yapraklı sebzeler, fındık, ceviz gibi yağlı tohumlar ve kuru baklagiller yeteri miktarda tüketilmeli.
- Güneş yok, D vitamini ihtiyacı çok: Kış mevsiminde güneşten alınan D vitamininden de yoksun kalınıyor. Özellikle kemik ve diş gelişimi için önemli olan D vitaminin diğer bir kaynağı olan balık, artan D vitamini gereksinimini karşılamak için kışın daha fazla tüketilmeli.
- Yağ tüketiminde tercih sıvı yağ: Yağ tüketimine özellikle dikkat edilmeli, katı yağlar yerine sıvı yağların tüketimine özen gösterilmeli.
- İyi beslenirken kilo alımına dikkat: Kilo kontrolünün sağlanması için kepekli ekmek, makarna, bulgur gibi tam tahıl ürünlerinin tüketilmesine dikkat edilmeli. Tatlı olarak sütlü tatlılar ve meyve tatlılarının tercih edilmeli ve hareketsizlik nedeniyle artan sindirim problemlerinin önlenmesi için fiziksel aktivite yapılmalı.
- Enerji için çok fazla tatlı ve yağlı yiyecek tüketilmemeli: Soğuklarla birlikte vücut ısısını yükseltmek için enerji açığı ortaya çıkar. Ancak bu enerji açığının yağlı yiyeceklerle (fastfood, kızartma, kavurma), tatlı ihtiyacının da aşırı şekerli tatlılarla (hamur işi, şerbetli) karşılanmaması gerekiyor. Dört temel besin grubunu oluşturan besinlerden eksik ve yetersiz tüketmek vücudumuzun bağışıklık sistemi zayıflatıyor ve vücudu hastalıklara karşı savunmasız hale getiriyor.
- Tazesi yok diye beslenme az çeşit sebzeyle sınırlanmamalı: Mevsimsel nedenlerden ötürü tazesi bulunamadığı için daha az tüketilen sebzeler, kışın da aynı sıklıkla tüketilmeli. Bu amaçla dondurulmuş veya konserve edilmiş sebzeler kullanılarak yiyecekler çeşitlendirilebilir.
- Et yine vazgeçilmez: Haftanın 2-3 günü kırmızı et, diğer günler de beyaz et veya balık öğünlerimizin vazgeçilmez yiyeceği olmalı.
Domuz Gribine Yakalananlar Nasıl Beslenmeli?
- Sağlıklı kahvaltı şart: Mutlaka kahvaltı yapılmalı. Kahvaltıda, ayaküstü atıştırılan poğaça, börek gibi yağlı besinler yerine peynir, yumurta (yetişkinlerde haftanın her günü olmaması kaydı ile), zeytin veya ceviz, mevsim yeşillikleri, açık çay, ıhlamur, bitkisel çaylar veya taze sıkılmış meyve suyu olmalı.
- Öğlen ve akşam, besinlerde dengeli dağlım: Öğlen ve akşam öğünleri de sağlıklı besinlerden seçmeli. Sıvı alımını destekleyen çorba, ızgara, haşlama veya buğulama yapılmış kırmızı et, tavuk, hindi veya balık, mutlaka sebze yemeği, mevsim yeşillikleri ile yapılmış salata, yoğurt ve bol tahıl içeren ekmek çeşitleri seçilmeli.
- Sağlıklı kaynaklardan sıvı tüketimi: Grip ile daha da artan sıvı ihtiyacının (2,5-3 litre) önemli bir kısmını su olarak karşılanmalı. Su dışında da bitkisel çaylar (ıhlamur, kuşburnu, adaçayı, ekinezya, yeşil çay, vb.) ve taze sıkılmış meyve suları içilmeli.
- 5 porsiyon sebze-meyve: Günlük toplam 5 porsiyon taze sebze ve meyve tüketmeye özen gösterilmeli. Sebze ve meyveler çok iyi yıkanmalı, haşlanan sebzelerin suları dökülmemeli, kendi suyu içinde pişirilmeli ve vitamin kaybının önlenmesi gerekir.
- Probiyotikler çok yararlı: Probiyotik(yararlı mikroorganizmalar) içeren süt, yoğurt veya kefir günde en az 2-3 porsiyon/bardak tüketilmeli.
- Yağ alımı yine az miktarda: Yağlı kızarmış yiyeceklerden uzak durularak, günlük yağ alım miktarı azaltılmalı.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.