Yapılan birçok bilimsel çalışma bunu işaret etmektedir. Bugüne kadar stres durumunda daha fazla yemek yeriz ve kilo alırız diye bilirken, bugün dengeli beslenseniz dahi stresin kilonuzu arttırdığı bilinmektedir.
Stres ve Kilo Alımı
Hepimizin bildiği gibi stres durumunda duygu durum bozukluğu nedeni ile kilo alımı söz konusudur. Peki, bölgesel yağlanmanın, özellikle karın bölgesi yağlanmanın en temel nedenlerinden birisinin de stres faktörü olduğunu biliyor musunuz? Kronik stres, hiyerarşik konumdaki yer ile bel çevresi genişliği birebir ilişkilidir. Yapılan birçok çalışma göstermiştir ki karın bölgesi yağlanması alt statüdeki bireylerde daha yüksek seviyededir ve vücuttaki depolanma şeklini de değiştirebilir. Stresle ortaya çıkan yağ vücut için en tehlikeli olan yağdır. Stres küresel obezitede ciddi anlamda rol oynadığı gözlemlenmiştir.
Hollanda da yapılan bir araştırmada, stresin kalıcı etkilerinin olup olmadığı gözlenmiştir. Vücutlarımızın açlığa verdiği tepkinin diğer stres kaynaklarına verilen tepkiyle aynı olduğu bilinmektedir. Savaş zamanında hamile olan kadınların fetüslerinin stresten etkilenip etkilenmediklerini anlamak için çalışmaya başladı. Yaklaşık 2400 kişi üzerinde yapılan çalışmada, anne karnında strese maruz kaldıklarını ve bundan 60 yıl sonrasında hala bunun sıkıntılı sonuçlarını çektiklerini söyleyebiliriz. Kıtlık sırasında gebe kalınan çocukların 60 yaşlarına geldiklerinde kalp ve damar hastalıklarına yakalanma risklerinin daha yüksek olduğu bulunuştur. Ayrıca kolesterol seviyeleri normalin çok daha üstündedir. Ayrıca bu bireylerden bazılarının manik-depresif, bipolar rahatsızlıklarına da yakalandıkları gözlemlenmiştir.
Stres durumunda kişinin beyin kimyası da olumsuz olarak etkilenir. Yetişkinlerin öğrenme kapasiteleri daha düşük seviyededir. Uyum gösteremeyen şekilde değil de, strese uyan şekilde tepki verme kapasiteniz, depresyona ne kadar kolay girdiğiniz, psikiyatrik bozukluklara karşı ne kadar savunmasız olduğunuz, tüm bunlar yaşamın erken dönemlerinde yaşanılan ve erkenden maruz kalınan stresin yaratmış olduğu olumsuz etkileyebileceği alanlardır.
Yaşam süresi ve kişinin yaşam statüsünün stresle birebir ilişkisi vardır. Stres altında yaşayan bireylerin daha çabuk yaşlandığı ise yine yapılan çalışmalar sonucunda görülmüştür.
Stresi Azaltan Besinler
Gün içerisinde yaşanan sıkıntılar sizde strese neden olabilir. Ayrıca sizin kişisel problemlerinizde buna eklenince gününüz katlanılmaz bir hal alabilir. Bu sıkıntıları besinler çözmese de strese bağlı vücudunuzda hormonal olarak meydana gelecek değişiklikleri besinler ile azaltabilirsiniz.
Muz: İçerisinde potasyum bulunan besinlerin başında gelen muz sakinleşmeniz için en önemli besinlerden birisidir. Ayrıca mutluluk hormonu seratoninin salgılanmasını da sağladığı için günlük stresinizin azalmasını sağlayacak başlıca besin kaynaklarından birisidir.
Ceviz: Ceviz özellikle uyku problemi olan bireylere önerilir. Çünkü ceviz tükettiğinizde melatonin adı verilen ve kişiyi sakinleştiren ve daha rahat uyumasını sağlayan hormon salgılanır. Bu sebeple günde 2-3 tam ceviz tüketmeniz stresinizi azaltacaktır.
Balık: Kan şekerinin dengeli olması stresin yaşanmaması için önemlidir. Düşük kan şekeri bireylerin sinirlenmesine ve ekstra strese girmesine neden olabilir. Protein kan şekerinin dengeli olması için en önemli besin öğesidir. Balıklar, özellikle ton, somon, uskumru gibi yağlı balıklar hem protein içerikleri hem de içeriğinde bulunan omega-3 nedeni ile beslenme programlarında bulunması gereken bir besindir.
Yeşil Biber: Stresi azaltmada C vitamininden zengin beslenmenin adrenalin seviyesini arttırdığı ama daha da önemlisi stresi azalttığı gözlenmiştir. Yeşil biber hepimizin bildiği C vitamini kaynakları olan portakal ve mandalinadan daha yüksek C vitamini içeriğine sahiptir.
Çikolata: Çikolata tükettiğinizde maksimum seviyede mutluluk hormonu salgılanır. Yaşadığınız stresin mümkün olduğunca sizi az etkilemesini istiyorsanız çok düşük miktarlarda çikolata tüketebilirsiniz. Ama fazla tüketip kilo alıp daha fazla strese girmemek içinde dikkatli olmalısınız.
Tahıllı Ekmek: Ekmek içerisinde bulunan maya bireylerin sinir sistemini etkileyerek kişinin daha sakin bir gün geçirmesini sağlar. Ekmeksiz olarak yapılan beslenme programlarında daha sık baş ağrıları meydana gelebilir. Bu sebeple içeriğindeki çavdar unu veya buğday unu içeriği yüksek olan ekmekler yeterli miktarda diyete eklenmelidir.