20 yıl önce beyninde tümör tespit edilen Ben Williams'ın klasik tedavi dışında basit ilaçları kullanarak kanseri yenmesi tıp çevrelerinde ezberleri bozdu. ABD'nin California Üniversitesinde psikoloji dersleri veren Profesör Ben Williams, 1995 mart ayında şiddetli baş ağrısı şikâyetiyle hastaneye gitti. Tomografi sonuçları Williams'ın beyninin sağ lobunda portakal büyüklüğünde bir tümör olduğunu gösterdi. Profesör Williams ertesi gün ameliyata alındı. Başarılı geçen ameliyatın ardından, beynindeki tümör kitlesi alındı. Fakat bu, Williams'ın iyileştiği anlamına gelmiyordu. Gliblastoma adı verilen tümörün tamamen temizlenmesi için radyoterapi uygulandı. 1 ay sonra çekilen MR'da tümör kalıntıları görüldü.
Williams'ın hayati tehlikesi hâlâ devam ediyordu. Williams bir yandan hastalığıyla ilgili araştırmalar yaparken bir yandan da onkolg arkadaşlarının tavsiyesiyle kemoterapiye yardımcı olabilecek ilaçları tespit etti. Kemotaripinin etkisini artırmak için kullanacağı ilk ilaç; bir sivilce hapıydı. Fakat bu hap ABD'de ancak reçeteyle veriliyordu. MR sonuçları tümörün küçüldüğünü gösterince daha da cesaretlendi. Belli tarihlerde, belli miktarlarda tansiyon ilaçlan, uyku hapları, mide ilaçları ve basit ağrı kesiciler kullanmaya başladı. Teşhisten bir yıl sonra, 1996'da kanserden tamamen kurtulmayı başarmıştı.
15 ay ömür biçilen Wlliams geçtiğimiz günlerde 70'inci yaş gününü kutladı. "Hastaneye ilk gittiğim gün, doktor bana 'Ameliyat olmazsan bu tümör seni 2 haftada öldürür' demişti" diyen Williams'ın kanser karşısındaki tutumu, birçok kişiye ümit verdi.
Kütüphanelerde ve çevresindeki doktorlara danışarak iyi bir araştırma yapan Profesör Williams, kullandığı ilaçları rastgele seçmemişti. Yan etkisi az olan ve vücudu yormayan ilaçlar tercih etti. Seçtiği ilaçların hiçbiri kanser tedavisi için tasarlanmamıstı fakat her biri Williams'ın tedavi sürecinde bir rol üstlendi. İlaçların yan faydalarıyla kemoterapinin etkisini artıran Williams, yan etkileri azaltmak içinse bitkisel yöntemlere başvurdu. Soya fasulyesi, mantar, keten tohumu yağı, selenyum ve yeşil çay gibi doğal ürünler tüketti. Brokoli, sarımsak, soğan, frambuaz ve yaban mersini gibi sebzeleri ana öğünleri haline getirdi.