Bariatrik ve metabolik cerrahlar arasında henüz uzlaşma sağlanmamış konulardan biri de hangi gastrik bypass tipinin daha etkin ve avantajlı olduğudur. Kişisel olarak mini gastrik bypass taraftarı olduğumu her toplantıda dile getirmekle birlikte, her iki gastrik bypass türünün bir karşılaştırmasını yaparak, mini gastrik bypassın avantaj ve dezavantajlarını sunmak istedim.
Avantajları
- Daha uzun ve biraz daha büyük gastrik poş bırakarak, daha normal bir gıda alımına izin verir. Bu da yenilenlerin ağza gelmesi, yani regürjitasyon eğilimini azaltır.
- Bir anastomoz daha azdır. İki organ arasındaki ağızlaştırmaya anastomoz denir ve anastomoz sayısının azalması kaçak gibi riskleri de azaltır. Bazı cerrahlar bunun avantaj olmadığını savunmaktadır.
- Daha düşük komplikasyon ve daha düşük mortalite (ölüm) riski vardır. 30 gün içinde yaşam kaybı riski mini gastrik bypassta 500'de 1 iken, klasik gastrik bypassta 400'de 1'dir.
- Uygulaması ve öğrenme süreci daha kolaydır.
- Ameliyat süresi daha kısadır.
- Revizyonu ve geri dönüşümü daha kolaydır.
- Daha az Dumping sendromuna yol açar ve internal herniasyon riski çok düşüktür.
- Kilo verdirme ve daha fazla emilim bozucu etkisi nedeniyle yandaş hastalıklarda düzelme oranları daha yüksektir.
Dezavantajları
- Safra reflüsü en çok suçlanan komplikasyonudur. Normal insanlarda da % 5-10 oranında görüldüğü için, bunun ne derece zararlı olduğu açık değildir.
- Belirti veren safra reflüsü revizyon ameliyatı gerektirebilir. Ben de dahil, mini gastrik bypassı savunan cerrahlar, teknik detaylara dikkat edilmesi sayesinde bundan kaçınılabileceğine inanmaktadır.
- Uzun vadede teorik olarak mide-özofagus kanseri oranını arttırabileceği iddia edilmektedir. Literatürde bu iddiayı destekleyecek yönde kanıt yoktur. Ancak bu konudaki tartışmalar sürmektedir.
- Cerrahi literatürde nispeten yenidir. (15 yıla karşı 40 yıl) Belki de bu, yöntemin tek gerçek dezavantajıdır. Ancak sadece bu nedenle bir operasyondan kaçınılması durumunda cerrahide hiçbir gelişme sağlanamazdı.