Toplumdaki yaşlı oranı arttıkça inme sıklığı özellikle kadınlarda artmaktadır. Bu nedenle inme riskinin belirlenmesi ve koruyucu stratejilerin hayata geçirilmesi önemlidir. Hipertansiyon, diyabet, yüksek kolesterol ve sigara gibi bilinen genel risk faktörlerinin dışında kadınlara özgü risk faktörleri de bulunmaktadır" dedi.
Hamile olan genç kadınlarda inme gelişme riskinin olmayanlara göre daha fazla olduğuna dikkat çeken Krespi şöyle devam etti: "Hamilelik döneminde yaşanan ödem ve pıhtılaşma mekanizmasındaki fizyolojik değişiklikler nedeniyle özellikle gebeliğin son 3 ayında ve doğum sonrası erken dönemde inme daha sık görülmektedir. Gebelik ile ilişkili olarak ortaya çıkan yüksek tansiyon hem kanayıcı hem de tıkayıcı inmelerin önemli nedenlerindendir. Gebelik öncesinde yüksek tansiyonu olan kadınların, doktor kontrolünde düşük doz aspirin kullanmaları ve beslenmelerinde yeterli kalsiyum içeriğinin olması sağlanmalıdır.
Yüksek tansiyon hastası olan gebeler, doğumdan sonra doktor kontrolünde uygun ilaç tedavisine devam etmelidirler." Doğum kontrol ilaçlarını kontrolsüz kullanmaması gerektiğini anlatan Krespi, "Düşük doz doğum kontrol ilacı kullananlarda inme riskinin göreceli olarak arttığı belirlenmiştir. özellikle; yaşlılarda, sigara içenlerde, diyabet, yüksek tansiyonu ve kolesterolü olanlar veya genetik olarak pıhtılaşma bozukluğu bulunan kadınlarda doğum kontrol hapı kullanımı inme riski artırmaktadır. Bu nedenle bu risk faktörleri olanlarda doğum kontrol hapı kullanılması gerektiğinde, söz konusu risk faktörleri kontrol altına alınmalıdır. İnmenin nadir nedenlerinden biri olan beyin toplardamar tıkanıklığı, kadınlarda çok daha sık ortaya çıkmaktadır. Yapılan çalışmalarda bu inme tipinin görüldüğü hastaların yüzde 70'inden fazlası kadındır. Kadınlarda bu kadar sık görülmesinin öncelikli sebebinin doğum kontrol haplar ya da gebelikten kaynaklanan hormonal faktörler olduğu düşünülmektedir. Bu tarz bir öyküsü olan kadınlarda gebelik sakıncalı değildir ancak kan sulandırıcı tedavinin gebelik boyunca kullanılması önerilir" diye konuştu.
Migren Felç Riskini Artırıyor
Migren hastalığının da inmeye neden olabileceğinin altını çizen Krespi şunları kaydetti: "Görme ve konuşma bozuklukları ve uyuşma gibi belirtilerle kendini gösteren auralı migren, inme riskini artırabilmektedir. Auralı migreni olup sigara içen kadınlarda inme riskinin daha da arttığı dikkati çekmektedir. Auralı migreni olan kadınları mutlaka sigarayı bırakmaları gerekmektedir." Krespi, 'Atriyal fibrilasyon' adı verilen kalpte ritim bozukluğunun, inme için önemli bir risk faktörü olduğunu, kadınların beklenen yaşam sürelerinin daha uzun olması nedeniyle özellikle ileri yaşlarda daha sık görüldüğünü, bu nedenle rutin kontrollerde özellikle 75 yaşın üzeri kadınlarda EKG ve ritim bozukluğu açısından tarama yapılması önerildiğini sözlerine ekledi.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.