Eklem Ağrılarının Sebepleri Nelerdir? Kimlerde Görülür?

Eklem Ağrısına Neden Olan Hastalıklar

Objektif bir sebep olmaksızın ortaya çıkan eklem ağrısına “artralji” denir. Romatizmal, bulaşıcı, otoimmün, nörolojik hastalıklar ve bir dizi başka nedenlerle ortaya çıkabilir. Birçok patoloji kendini ağrı olarak gösterebilir:

• Reaktif artrit: Reaktif artrit, belirli enfeksiyonların (genitoüriner, gastrointestinal sistem) transferinden sonra gelişen eklem hasarı olan iltihaplı bir hastalıktır. En sık 20-40 yaş arası insanlarda görülür. Bükülürken akut ağrı, etkilenen eklem üzerinde cildin kızarması, dokuların şişmesi ve vücut ısısının artması şeklinde kendini gösterir. Reaktif artrit, konjunktivit, üretrit veya servisit, kolit ve karakteristik deri lezyonları gibi farklı semptomları da içermektedir.
• Romatoid artrit (İltihaplı Romatizma): Romatoid artrit, diz ve dirsek eklemlerini, ayakları ve elleri etkileyen bir otoimmün hastalığı ifade eder. Etkilenen bölgede sürekli ağrı farklı şekillerde hissedilebilir. Eklemler deforme olmuş, şişmiş, ciltte romatoid nodül belirmiş hale dönüşür. Hastanın genellikle kilosunda azalma, gözlerde hasar, ciltte deformasyon yaşama gibi durumlar gözlemlenir.
• Psoriatik artrit (Sedef romatizması): Psoriatik artrit, genetik olarak belirlenmiş bir patoloji olarak kabul edilir. Hastalık en sık ayaklara ve parmaklara yayılır. Sağ ve sol eklemler asimetrik olarak etkilenir. Hastalıklı bölgelerde mor-siyanotik bir renk olan plakların varlığı ile karakterize edilir.
• Travma sonrası artrit: Travma sonrası artrit, herhangi bir eklemi etkileyebilir:. Genellikle omuz, ayak bileği, kalça, diz vb. çıkıkların, kırıkların ve burkulmaların, tendon hasarının, şiddetli morlukların bir sonucudur. Zamanında tedavi olmadığında kronikleşir. Travma sonrası artritin, ağrı, eklemlerde çatırtı, ağrıyan kemikler, yaralanma bölgesinde şişlik, hareketlerde sertlik gibi belirtileri bulunmaktadır.
• Osteoartrit (Kireçlenme): Osteoartrit, inflamatuar kaynaklı olmayan en yaygın hastalıkları ifade eder. Kalça, diz, bilek eklemlerini etkiler. Eforla daha belirgin hale gelen ağrı, çıtırtı ve sertlik gibi belirtilen en fazla karşılaşılan durumlardır. Dokular etkilenen bölgede şişer, vücut ısısında bir artış kaydedilir. Eklemlerdeki sürekli stres nedeniyle esas olarak 50 yaşın üzerindeki kişilerde görülür. Hastalık ağrı, ciltte kızarıklık ve ödem ile kendini gösterir.
• Gut: Gut, kalıtsal bir hastalıktır. Oluşumunun merkezinde, tuzların birikmesine yol açan metabolik bir bozukluk yatar. Çoğu zaman ayak bileği eklemlerinde, dirseklerde ve ayak başparmaklarında patolojik değişiklikler görülür. Ağrıyan eklemler üzerindeki cilt ısınır, kızarır, şişer ve pul pul olur. Gut çoğu durumda böbrek ve kalp hasarında görülmektedir.
• Ankilozan spondilit (Bechterew hastalığı: Ankilozan spondilit, iltihaplı hastalıkları ifade eder ve omurganın çeşitli bölümlerinin eklemlerinde ilerleyici hasar ile karakterize edilir. Bu patoloji ile zamanla, eklemlerde biriken tuzlarla birlikte skar dokusu oluşur ve bu da hareketliliği önemli ölçüde sınırlar. Hastalıktan mustarip olan kişinin ateşi vardır, postüründe farklılıklar yaşanır, sakrumda ağrı ve geceleri bel daha belirgindir. Sırt kasları istirahatte daha fazlalaşır ve özellikle derin nefes alırken göğüs ağrısı görülür. Sebepler tam olarak net değil. 20-40 yaş arası erkeklerde daha yaygındır. Tedavinin yokluğunda, omurganın hareketliliği, tamamen hareketsizliğine kadar önemli ölçüde bozulur.
• Artralji (Ağrı): Geçici olarak omuz, dirsek ve dizler gibi yerlerde kendini hissettirir. Özellikle ağrı kesici ve antibiyotik gibi farklı ilaçların kullanımı neticesinde tedavi edilebilir.

Eklem Ağrıları İçin Önerilen Gıda Takviyeleri

Eklem ağrılarından mustaripseniz bir sağlık kuruluşuna başvurmanız, doktor kontrolü dahilinde takviyeler kullanmanızda fayda var.

Eklem ağrıları için önerilen ve yaygın olarak kullanılan gıda takviyeleri de bulunmaktadır. En sık kullanılanı Glukozamin ve Yumurta Kabuğu Zarı. 

Günde 1000-1500 mg Glukozamin 400-800 mg kondroidin içeren karışımların eklemlerdeki kıkırdak yıkımını yavaşlattığı yeni kıkırdak yapımını uyardığı yangısal süreçleri frenleyip ödemi ağrıyı şişliği azalttığı belirtilmektedir. Yine de doktor onayı ile kullanmak, etiket üzerinde yazan dozlara da uymak gerekmektedir.