Önemli bir antioksidan olan glutatyon zararlı toksinlere kaşı vücudunuzu korumanızda yardımcı bir rol oynar. Glutatyon, vücut tarafından üretilen bir peptittir. Bağışıklık sistemini destekleyen ve yaşlanmaya bağlı ortaya çıkan birçok hastalığın önlenmesinde önemli bir yeri olan güçlü bir antioksidandır. Karaciğer tarafından üretilen glutatyon özellikle karaciğer ve beyin üzerinde etkilidir ve hücre hasarlarına karşı bir bariyer görevi görür. Karaciğeri kimyasallardan arındırma özelliğine de sahiptir.
Glutatyon düzeyini arttırmak için glutatyon içeren besinler tüketmeye özen göstermelisiniz. Et, sebzeler, süt ve süt ürünleri glutatyon içerir. Sarımsak, soğan, brokoli, karnabahar, ıspanak, kuşkonmaz, biber, havuç, patates, ıspanak, balkabağı gibi sebzeler; avokado, kavun gibi meyveler de yine glutatyon içeren besinlerdir.
Toksik maddeler özellikle beyinde, bağırsakta ve yağ dokularında tutunurlar. Bunun sonucunda ortaya çıkan rahatsızlıklar bu zararlı maddelerin vücuttan doğru bir şekilde atılmadığını gösterir.
Glutatyon Tedavisi Nedir?
Glutatyon yaşın ilerlemesi, kötü beslenme, alkol tüketimi, toksik maddelerden dolayı vücutta zamanla azalır. Glutatyonun yeterli gelmemeye başladığının belirtilerinin görülmeye başlanması üzerine dışarıdan alınması gerekir.
Glutatyonun dışarıdan alınmasının en etkili yolu damar yoluyla takviye yapılmasıdır. Damar yoluyla alındığı takdirde direkt kana karışacaktır ve en hızlı şekilde etkisini gösterecektir. Ağız yolu ile alınması hiçbir etki göstermez. Çünkü midede etkisini yitirir.
Glutatyon tedavisi ilk yapıldığında ortalama 4-6 seans, haftada 1 ya da 2 kez olacak şekilde uygulanır. Glutatyon miktarı ve uygulama sıklığı kişiye göre değişiklik gösterebilir. Damardan uygulanan tedavi bu işlem 10-15 dakika gibi bir sürede gerçekleşir, hastanede yatmayı gerektirmez.
Glutatyonun Faydaları Nelerdir?
- Glutatyonun yaşlanma geciktirici (antiaging) özelliği sebebiyle yaşlılık belirtilerini azalttığı bilinir. Daha genç ve canlı bir cilt görünümüne yardımcı olur.
- Cildin beyazlamasını sağlar.
- Bağışıklık sistemini destekler.
- Karaciğerin yenilenmesini hızlandırır. Yağlanmasını geciktirir.
- Oksidatif stresi azaltmasıyla bilinir.
- Vücutta biriken toksik maddelerin, ağır metallerin atılmasına yardımcı olur.
- Parkinson hastalığının belirtilerini aza indirger, Alzheimer tedavisini destekler.
- Fibromiyalji, kronik yorgunlukların tedavisinde kullanılır.
- Tip 2 diyabet ve insülin direncinin zararlı etkilerini azaltmaya yardımcı olur.
- Vücutta glutatyon eksikliğinin olması durumunda kanser hücrelerinin oluşumu hızlanabilir. Kanser tedavisinde uygulanan kemoterapotikler glutatyonu azaltır. Bu sebeple glutatyon seviyesini arttırmak kanser tedavisine destek olur.
- Eklem ve kas ağrılarını azaltır, dayanıklılığını arttırır.
- Uyku kalitesini arttırır.
Glutatyonun Yan Etkileri Var Mıdır? Kimlere Tedavi Uygulanmamalıdır?
Glutatyonun besin yoluyla alınması herhangi bir yan etki oluşturmaz. Yan etkileri takviye halinde ortaya çıkabilir. Karşılaşılacak olası yan etkiler şunlardır:
- Karında şişlik, kramp
- Alerjik reaksiyonlar.
- Uzun süreli ve yüksek miktarda glutatyon takviyesi almak çinko seviyesinde düşüklüğe neden olabilir.
- Hamileler, emziren anneler ve çocuklar üzerindeki etkileri bilinmediğinden bu gruba glutatyon tedavisi uygulanmaz.
- Yine kanser tedavisi devam eden hastalara glutatyon tedavisi uygulanmaz.
Glutatyon takviyesi için alanında uzman hekimlerin tavsiyesine uyulmalıdır.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.