Bazı devlet hastanelerinde, uzman hekimler acil servislerde nöbet tutuyor. Ancak bu kişiler uzun yıllar uzmanlıkları dışında bir hasta görmemişler. Bu sebeple, mesela bir genel cerrahın, bir çocuk acil vakasıyla karşılaşması durumunda doğal olarak önceki bilgilerini anımsaması, belki de her gün kullandığı bir antibiyotiğin çocuk dozunu hatırlaması mümkün olmuyor. Bu nedenle acil servislerde uzmanlıkları dışında hasta bakan uzman hekimler ciddi ölçüde mesleki uygulama hatası riskiyle karşı karşı olduklarını düşünüyorlar.
Doğal olarak bu kişiler, bu sebeple bir tazminat davasıyla karşılaştıklarında sorumluluk sigortalarının kendilerine karşı himaye sağlayıp sağlamayacağını merak ediyorlar. Bu kişilerden bizzat görüştüklerimden bir kaçı, kendi sigorta şirketlerini aramış ve bu durumu sormuş. Sigorta şirketleri ise bu kişilere, uzmanlıkları dışında acil hasta bakmaları durumunda kendilerine sigorta koruması sağlanmayacağını söylenmiş. Ben de bu durumu bir olay sebebiyle şahsen teyit ettim.
Paraya hükmedenin, her şeye hükmedebileceğini sandığı bir ülkede yaşıyoruz maalesef. Primimi alırım ama iş tazminatı ödemeye dayanırsa bin kere ayak direrim. Bu bir harami zihniyeti değil de nedir?
Öncelikle şunu ifade etmemiz gerekir: Bir sigorta şirketinin tazminatı ödeyip ödememesi onun iradesine, daha doğrusu keyfine bırakılmış bir husus değildir. Şirketin bu yükümlülüğü kanunlar, sigorta genel şartları ve poliçedeki özel hükümlerle belirlenmiştir. Şirket, kafasına göre, ben şunu öderim ama bunu ödemem gibi bir keyfiliğin içinde olamaz.
Konunun esasına gelince: Sigorta şirketlerinin bu durumda yükümlülükleri Sigorta Genel Şartlarında gösterilmiştir. Bu Genel Şartları bir kez daha burada hatırlatmanın yol gösterici olacağını düşünüyorum.
Evet. Genel Şartlarda şöyle bir hüküm var: Sigortalının, poliçede belirlenmiş mesleki faaliyeti dışındaki faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat talepleri sigorta teminatı dışındadır. Ancak bu kural, söz gelimi bir ortopedistin beyin tümörü ameliyatı yapmış olması durumunda uygulanır. Bu durumda, elbette ortopedist mesleki faaliyeti dışında bir işlem yapmıştır ve doğacak zarardan dolayı sigorta şirketi sorumlu olmaz.
Ancak acil servislerde nöbet tutan uzman hekimlerin durumu buna benzememektedir. Nitekim, Genel Şartlara göre, sigorta primine destek veren kuruluşların (yani hastanelerin) sorumluluk alanı içindeki faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat talepleri sigorta teminatı dahilindedir. Yine Tıbbi Deontoloji
Tüzüğüne göre, hekim, görevi ve ihtisası ne olursa olsun, acil vakalarda, mücbir sebep (zorlayıcı neden) olmadıkça ilk yardımda bulunmakla ödevlidir. Bu bakımdan bir uzman hekimin çalıştığı hastanenin acil servisinde tuttuğu nöbet, öncelikle hastanenin sorumluluk alanı içindeki bir faaliyettir ve yine hekimin ihtisasına bakılmaksızın yürütmekle yükümlü olduğu bir görevle ilişkilidir. Bu sebeple bu hekimler tartışmasız bir biçimde sigorta teminatından yararlanır.
Biz hekimlere, böyle bir durumla karşılaşmaları halinde sigortacılarını uyarmalarını, şirketlerin bu iddialarını sürdürmeleri durumunda ise sigorta sözleşmesini feshederek başka bir şirketle sözleşme yapmalarını öneriyoruz.
Son olarak, sigorta şirketinin keyfi olarak “ben olay için teminat sağlamam” demesinin bir kıymeti harbiyesinin bulunmadığını ifade etmek istiyorum. Sigorta şirketleri de kanunlarla ve idari düzenlemelerle bağlıdır. Hiç kimse kanunların üzerinde ve dışında bir yetkiye sahip değildir.