Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, korkuların hayatın her aşamasında davranışları olumsuz etkileyebildiğini bildirdi.
Prof. Dr. Yorulmaz, korkunun enerjiyi boşa harcadığını, okul başarısını, iş verimini, dostlukları, eğlenmeyi bile olumsuz etkileyebildiğine dikkati çekti. Korkunun hayattan zevk alınmasına da engel olduğunu anlatan Yorulmaz, şunları söyledi: "Korkuları olan kişi hep huzursuzdur, kabuğuna çekilir. Korku nedeniyle vücudun salgıladığı hormonların etkisi ile sağlık sorunlarına yakalanma tehlikesi de artabilir. Korkuları olan insanlarla dolu bir toplum huzursuzdur. Birbirine güvenmez, iletişimleri sınırlıdır. Korku, toplumsal yardımlaşma ve desteği de olumsuz etkiler. Çocukluktaki korku duygusu; baskıcı, aşırı disiplinli, sert tutumlu aileye sahip olanlarda daha sık gözlenmektedir. Ana-babanın istediği gibi davranılmadığında çocuk azarlanıyor, aşağılanıyor, dövülüyor ise hatta çocuğun kendisine değil de kardeşlerine ve annesine uygulanan şiddet de aynı biçimde korku doğurmaktadır."
Yorulmaz, korkunun uzun sürmesi halinde kalp hastalıkları, tansiyon sorunu, ülser, saç dökülmesi gibi kalıcı rahatsızlıklara yol açabildiğini kaydeden Yorulmaz, "Yüzün solması, nefes darlığı, baş ya da karın ağrısı, terleme, çarpıntı, titreme, sinirlilik, aşırı tepkiler gösterme, ishal ya da kabızlık, gerginlik, uyku bozuklukları, kasların tutulması gibi belirtiler korku durumunda sıklıkla gözlenir" diye konuştu.