Ramazanda Hızlı ve Fazla Besin Tüketimi Kalp Krizini Tetikliyor
Ramazanın yaz aylarına denk gelmesi ile hem gün içinde oruç tutulan sürenin uzun olması hem de hava sıcaklığının yüksek değerlere ulaşması oruç ibadetini yaparken bazı konulara ekstra önem verilmesini gerektirmektedir. Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Pınar Kural Enç, yaz aylarında oruç tutanlarda yemekten sonra üşüme ile birlikte halsizlik ve uyku hissi görülebileceğini belirterek, iftarda hızlı ve fazla miktarda besin alınmasının kan şekeri regülasyonunun bozulmasına neden olduğuna dikkat çekti.
Son yapılan bilimsel çalışmalar, yoğun bir öğün sonrasında kalbe binen yük nedeniyle kalp krizi riskinin yüksek olduğunu göstermektedir. Bu nedenle oruç tutulmayan saat diliminde belli aralıklarla yavaş yavaş ve az miktarda beslenilmelidir. Öğün sayısının ikiye düşmesi hiç ara öğün yapılmayacağı anlamına gelmemelidir. Sahurdan başlayarak planlı bir şekilde saatleri bölerek beslenmeye dikkat edilmelidir.
Besinlerin sindiriminin kolaylaşması ve ertesi gün susuzluk hissinin yaşanmaması için yemek arasında yeterli sıvı alınmalı ve mümkün olduğu kadar sulu yemekler tercih edilmelidir. Sahurda 3 bardak, iftardan sonra da saat başı bir bardak su tüketerek 8 -10 bardak su tüketimine özen gösterilmelidir. Susuzluğu gidermek için meyve suyu, asitli içecekler yerine bol bol su tüketilmelidir. Çay ve kahve tüketimi yemekten 45 dakika sonra yapılmalıdır.
Özellikle sahurda kan şekerini çabuk düşüren beyaz ekmek, pilav, tatlı, patates ve konsantre meyve suyu yerine; kepekli ekmek, süt, peynir, yumurta, domates, salatalık gibi yiyeceklerin tercih edilmesi gün içinde açlık hissinin daha az duyulmasını sağlayacaktır.
İftarda ağır yağlı yiyecekler yerine çorba, etli sebze yemekleri, salata, yoğurt, kepekli ekmek tercih edilmelidir. Yemekler çok sıcak veya çok soğuk olmamalıdır. Yemeklerin yavaş tüketilmesine dikkat edilmelidir.
İftardan sonraki ara öğünde sütlaç, muhallebi, güllaç, meyve tatlıları, dondurma gibi hafif tatlılar tercih edilmelidir. Meyve tüketimi ihmal edilmemelidir.
Oruç tutan kişiler, eğer bir zorunluluk yok ise, çok sıcak havalarda dışarıya çıkmamaya özen göstermelidir. Dışarı çıkmak gerekiyorsa sabah erken ya da akşamüstü saatler tercih edilmeli, bol ve açık renk giysiler kullanılmalıdır. Yaz mevsiminde çok kalabalık ve sıcak ortamlarda bulunmak hem sıvı kaybı; hem de kan şekerinde düşme gibi durumlar yaratacağından bu konuya da dikkat etmek gerekmektedir. Sıvı kaybı ile birlikte direkt güneş ışığına maruz kalma olursa sıcak çarpması tablosu da gelişebilir.
Oruç tutmak, gebe ve emzirme dönemindeki kadınlar, büyüme çağındaki çocuklar, yaşlılar, yolculuk yapanlar, sindirim problemi olanlar, tansiyon ve şeker hastalığı olanlar, psikolojik hastalığı olanlar ve yoğun egzersiz yapan sporcular için sağlıksızdır.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.