Salgıladığı en önemli hormonlardan bir tanesi olan insülin; Kas, yağ ve karaciğer gibi kan şekerini kullanan dokulara şekerin alınması ve kullanılmasını sağlayan, pankreastan salınan bir hormondur. İnsülin direnci pankresasın ürettiği insülini vücudun kullanamaması olarak açıklanabilir. Dokularda insülin direnci varsa şekerin dokulara alınıp, kullanılması, yakılması zor olur. Bu durum daha çok insülin salınmasına yol açar. Pankreas daha çok insülin salarak şekerin dokular tarafından kullanılması için adeta "çift mesai" yapar.
Özellikle içtiğimiz sıfır şekerli denilen asitli içecekler sağlığımız için oldukça zararlı. Şekerli tat hissedildiği anda beyin insülin salgılaması için pankreası uyarıyor ve insülin salgılıyor. Şeker alınmadığı için vücuda salgılanan insülin yüzünden kısa zamanda açlık hissi uyanıyor. Aşırı salınan insülin açlık hissine, daha çok yeme ve atıştırmaya neden olarak bir kısır döngü oluşturur. Bu durum hem insülin rezervini azaltır hem de kanda dolaşan aşırı insülin miktarı obezite, hipertansiyon, ateroskleroz gibi kronik hastalıkların oluşması için uygun bir ortam hazırlar.
Hareketsiz yaşam tarzı, tatlandırıcılar, fast food beslenme alışkanlıkları, rafineri gıdaların tüketiminindeki artışlar gibi etkenler insülin direncini tetikler.
İnsülin Direnci için Risk Altındaki kişiler
• Beden kütle indeksinin; 30’un üzerindeki, bel çevresi erkekte 102, kadında 88’in üzerinde olanlar.
• Koroner Kalp hastalığı, Polikistik Over Sendromu bulunması
• Hareketsiz yaşam tarzı
İnsülin direnci tedavisinde; ilaç kullanımının yanı sıra mutlaka beslenme tedavisi de uygulanmalıdır. Düzenli egzersiz yapmanın, yeterli su içmenin, kişiye özel kalorisi düzenlenmiş dengeli bir beslenme programının insülin direnci ve diyabet riskini minimuma indireceği bilinmektedir.
Çocuklarda Risk Altında
Anne sütü alamama, mama ile beslenme, erken ek gıdalara başlanması, yanlış, aşırı ve dengesiz olarak yağlı ve şekerli yiyecekler ile beslenme, oyun alanlarının kalmaması, evde ve okulda spor olanaklarının olmaması, aşırı ders yükü, fazla televizyon seyretme, bilgisayar ve internet başında fazla zaman harcama ve benzeri faktörler çocukluk çağında şişmanlık ve insülin direnci için başlıca risk faktörleri arasında yer alıyor.
Yapılan çalışmalarda, yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerin dikkat sürelerinin kısaldığı, algılamalarının azaldığı, öğrenmede güçlük ve davranış bozuklukları çektikleri, okulda devamsızlık sürelerinin uzadığı ve okul başarılarının düşük olduğu ortaya konmuştur. Çocuğun beslenmesinde amaç; normal, sağlıklı büyüme ve gelişme ile olumlu beslenme alışkanlığının kazandırılmasını sağlamaktır. Çocuklar hazır gıdalardan olabildiğince uzak tutulmalıdır.