Sigara İçen Her 5 Kişiden Biri Koah Hastası!
Özellikle sabahları ortaya çıkan kronik öksürük ve balgam, genellikle sigaranın doğal bir sonucu olarak görülüp, önemsenmiyor. Oysa bu yakınmalar sigara içen her 5 kişiden 1'inde görülen ve ülkemizde 3. ölüm nedeni olan KOAH hastalığının ilk belirtileri olabiliyor!
Kronik Obstrüktif (tıkayıcı) Akciğer Hastalığı kelimelerinin baş harflerinden oluşan KOAH, hava yollarının ilerleyici ve kalıcı tıkanıklığını ifade ediyor. Kronik bronşit ve amfizem gibi 2 ayrı hastalığın bileşiminden oluşan KOAH dünyada 4. ülkemizde ise 3. ölüm nedenini oluşturuyor. Bunun en önemli sebebi ise ülkemizde 40 yaş üstü her 5 kişiden 1'inde görülen KOAH'ın gerek dünyada, gerekse ülkemizde yeterince bilinmemesi. Zamanında tanı konulamadığı için de tedavisinde yetersiz kalınıyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ceyda Erel Kırışoğlu, KOAH'ın ilk belirtileri olan inatçı öksürük ile balgam şikayetinde mutlaka bir doktora başvurulması gerektiğine dikkat çekerek, “Çünkü erken dönemde, sigaranın bırakılması ile belirtiler gerileyebiliyor ve hastalığın ilerlemesi önlenebiliyor. Bunun aksine geç kalındığında ise hasta yatağa bağımlı hale gelebiliyor ve hayatını kaybedebiliyor” diyor.
En Önemli Nedeni Sigara Bağımlılığı!
KOAH gelişiminde en önemli neden, sigara bağımlısı olmak. Sigara dumanında bulunan zararlı gaz ve partiküller akciğerlerde, hatta tüm vücutta hücre savaşının gelişimine neden oluyor. Bu savaş da havayollarında kalıcı daralma, artan balgam yapımı ve akciğer dokusunun harap olması ile sonuçlanıyor. Sigara içenlerde KOAH gelişme riski yüzde 20 gibi yüksek bir oranda seyrediyor. Yaşın ilerlemesiyle birlikte bu oranda artış görülüyor. Aynı şekilde pasif olarak sigara dumanına maruz kalınması da KOAH gelişme riskini arttırıyor. Öyle ki haftada 40 saatten fazla ve 5 yıldan uzun süreli sigara dumanına maruz kalan kişilerde KOAH gelişme riski yüzde 50 oranında artıyor. Nadiren ailesel olarak alfa1 antitripsin adı verilen bir enzim eksikliği, ev içinde odun, odun kömürü, gibi ürünlerin yakılması sonucu çıkan zehirli gazların solunması, ayrıca çevresel ve mesleksel olarak çeşitli gaz ve dumana maruz kalmak da KOAH'tan sorumlu tutuluyor.
İlk Belirtileri Öksürük Ve Balgam
KOAH temel olarak 3 belirti ile ortaya çıkıyor; öksürük, nefes darlığı ve balgam çıkarma! Hastalığın ilk belirtilerini kronik öksürük ve balgam oluşturuyor. Başlangıçta öksürük seyrek ortaya çıkarken veya sadece sabahları gelişirken aylar, yıllar içinde şiddetleniyor ve gün boyunca devam eder hale geliyor. Astım hastaları gibi KOAH hastalarında da ıslık çalar gibi hışıltılı solunum veya göğüste sıkışıklık hissi görülebiliyor. Nefes darlığı ise daha ileriki dönemlerde ortaya çıkıyor. Hastalar nefes darlığını tıkanma, hava açlığı, nefes almada zorluk, çabuk yorulma, nefes alamama veya verememe olarak tanımlıyor. Nefes darlığı genellikle solunum fonksiyonlarının yarısı kaybedildikten sonra hissediliyor. Başlangıç döneminde sadece eforla ortaya çıkarken, hastalık ilerledikçe giyinip soyunmak, tıraş olmak, yemek yemek gibi çok basit günlük aktivitelerde, hatta istirahat halinde bile nefes nefese kalınmasına yol açabilecek şiddete ulaşabiliyor.
Kalp Yetmezliğine Neden Olabiliyor!
Akciğerde aşırı derecede hava hapsi olduğunda göğüs kafesindeki kaslar da solunuma katılabiliyor. Adeta koşarken harcanan enerjiye denk enerji tüketimi sadece nefes alıp vermede kullanılıyor. Bu nedenle bazı KOAH hastalarında ciddi kas gücü kaybı, zayıflama ve aşırı zayıflık gelişiyor. KOAH'a bağlı sağ kalp yetmezliği geliştiğinde ise bacaklarda aşırı derecede ödem, boyun damarlarında belirginleşme ve düz yatamama gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Ayrıca hastalarda uykuya meyil, saçma bilinçdışı konuşmalar, gözlerde kızarıklık ve dudaklarda morarma gibi belirtiler de görülebiliyor.
Solunum Fonksiyon İle Koah Riski Belirleniyor
KOAH tanısı hastanın öyküsü, muayene bulguları ve solunum fonksiyon testleri ile konuyor. Özellikle sigara içenlerde kronik öksürük, nefes darlığı ve balgam çıkarma sorunu olan her hastanın solunum fonksiyon testi, yani spirometri ile değerlendirilmesi erken tanıda büyük önem taşıyor. Test sonucuna ve hastanın yakınmalarına göre KOAH hafif, orta, ağır ve çok ağır olarak 4 ayrı grupta değerlendiriliyor. Bu test hem KOAH tanısının konmasında hem de tedavi ile hastalığın seyrinin takibinde büyük önem taşıyor ve mutlaka uygulanması gerekiyor. Akciğer röntgeni, gerektiğinde biyokimya ve kan sayımı gibi testler, atar damarda oksijen ve karbondioksit ölçümü için arter kan gazı çalışılması gerekebiliyor.
Tedavide İlk Adım Sigarayı Bırakmak
KOAH tedavisinde ilk adımın sigarayı bırakmak olduğunu belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ceyda Erel Kırışoğlu, “Erken dönemde, tedavi ile hastalığın ilerlemesi ve yakınmaların azalması sağlanıyor. Hastanın yaşam kalitesi artıyor ve süresi uzuyor. Ancak tedavide geç kalındığında hastanede veya yoğun bakım ünitelerinde tedavi gereksinimine neden olabilecek atak adı verilen ara kötüleşmeler olabiliyor.” uyarısında bulunuyor. Bu dönemde altta yatan nedene bağlı uygulanan tedavinin yanı sıra KOAH'ta kullanılan nefes açıcı, havayolundaki iltihabı azaltan ve nefes yoluyla uygulanan tedavilere de başvuruluyor. Antibiyotik, balgamı yumuşatan ilaçlar, su tuz dengesinin kontrolü, kanda pıhtılaşmayı engelleyecek tedaviler de uygulanıyor. Hastanın durumuna göre oksijen tedavisi, maske ile basınçlı hava uygulamaları, gerektiğinde ise solunumu birebir yapan mekanik ventilatörler ile tedavi uygulamaları yapılıyor. Ağır KOAH hastalarının mutlaka beslenme düzeni açısından da bilgilendirilmeleri gerekiyor. Bu hasta grubuna yağdan, karbonhidrattan ve süt ile balık gibi fosfordan zengin ürünler öneriliyor.
Rahat Bir Soluk İçin
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ceyda Erel Kırışoğlu, KOAH hastalarının günlük yaşamda ve nefes darlığı oluştuğunda rahat nefes alabilmeleri için nelere dikkat etmeleri gerektiğini şöyle sıraladı:
Rahat Nefes Almak İçin
- Havanın kirli olduğu günlerde mümkün olduğunca dışarı çıkmaktan kaçının.
- Soğuk havada ağız ve burnunuzu atkıyla kapayın.
- Evin içinde kuruluğu engelleyin. Bunun için soba veya kaloriferin yanına su koyabilir veya nemlendirici cihazlar kullanabilirsiniz.
- Banyo gibi yerlerde aşırı rutubet varsa veya sıkışıklık hissi gelişmişse aşırı sıcak sudan kaçının ve odanın kapısını açık tutun.
- Dar kıyafetlerden kaçının. Önden düğmeli kıyafetleri ve bağcıksız ayakkabıları tercih edin.
- Düzenli olarak egzersiz yapın. Çünkü egzersiz akciğerlerin kapasitesini arttırıyor. Bunun aksine hareketsizlik ise kasların zayıf kalmasına ve akciğer kapasitesinin azalmasına neden oluyor.
- İlaçlarınızı yatağınızın başında bulundurun.
Nefes Darlığı Oluştuğunda
- Derin ve yavaş nefes almaya çalışın. Yüzeysel ve hızlı soluk almaktan kaçının
- Burundan derin nefes alıp, dudakları büzerek ıslık çalar gibi yavaş yavaş verin.
- Diafragma solunumu çalışmaları yapın. Derin nefes alırken karnınızı şişirip nefes verirken içe doğru çöktürün.
- Eğilirken nefes verin, doğrulurken nefes alın.
- Balgam çıkarmak için etkin öksürük şart. Derin nefes alıp öne doğru eğilerek karın kaslarınızı kastıktan sonra 2-3 kez kısa ve güçlü bir şekilde öksürün.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.