Horlamaya erkeklerde kadınlardan, şişmanlarda zayıflardan daha fazla rastlandığını belirten Altuntaş, horlamanın kişinin eşi veya ev arkadaşları tarafından fark edildiğini ifade etti. Altuntaş, horlamanın çok fazla sebebi olduğunu, yüz kemik yapılarındaki bozukluğun, solunum yolunun çatısını daraltan, kasların gerilim gücünü azaltan her şeyin horlamaya yol açtığını dile getirerek, 'Küçük dilin uzun olması, yumuşak damağın fazla hareketli olması, kısa boyunlu olmak, çene yüz anomalileri, burunda tıkanıklık, kemik eğriliği, geniz eti horlamaya neden olur. Kişide bunlardan sadece birinin olması horlamaya yol açar' dedi. Horlayan insanlardan özellikle uykuda nefesi kesilenlerin yani apnesi olanların beynine yeterince oksijen gitmediğini ve kana oksijen geçmediğini söyleyen Altuntaş, 'Bu hastalarda horlamadan daha çok, kalp ve akciğer hastalıklarının gelişmesinden korkuyoruz.
Özelikle uykuda nefesi kesilen kişilerde, horlama kronik kalp ve Doç. Dr. Emine Elif Altuntaş akciğer rahatsızlıklarına zemin hazırlıyor' diye konuştu. Altuntaş, yeterince oksijen alınamadığı için horlayan kişilerin gece yeterince dinlenemediğini, yorgun yatıp yorgun kalktığını, depresyona eğilimlerinin arttığını, sinirli oldukları, kilo alımının hızlandığını, kilo vermenin yavaşladığını aktardı. Bütün bu durumların rahatsızlıklara zemin hazırladığını ifade eden Altuntaş, horlayan kişinin mutlaka uzman hekime başvurması gerektiğini vurguladı. Uyku laboratuvarında geceleme Kilo verebilmek veya kilo almamak için yağ metabolizmasının düzgün çalışması gerektiğine dikkati çeken Altuntaş, şunları kaydetti: 'Horlama nedeniyle yeterince oksijen alınamayınca yağ metabolizması bozuluyor ve hep depolamaya yönelik çalışıyor.
Bu yüzden horlayan kilolu insanlar daha zor kilo veriyor ve kolay kilo alıyor. Horlama alışkanlığı olanlarda apne de gelişirse normal insanlara göre daha hızlı kilo almaya başlıyorlar. Yağ metabolizması bozulduğu için kilo vermekte de zorluk çekiliyor.
Diyet yapıyor ama o metabolizmayı kıramadığı için kilo veremiyor.' Horlama problemi olanların uyku laboratuvarlından bir gece geçirdikten sonra tedavilerine başlandığını aktaran Altuntaş, solunum bozukluğuna yol açabilecek, horlamayı tetikleyecek veya cerrahi olarak düzeltilecek bir şey varsa bunları düzelttiklerini belirtti. Altuntaş, hastanın durumuna göre cerrahi olarak ya da farklı tedavi yöntemleriyle rahatsızlığın ortadan kaldırıldığını sözlerine ekledi.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.