Doğru ve yararlı sporun nasıl yapılacağı konusunda insanların bilgi eksiği olduğu, ayrıca bu konuda bilgi kirliliği yaşandığı belirtiliyor. Dr. Zülfikar Danaoğlu, doğru ve yararlı sporun nasıl yapılacağı konusunda insanların bilgi eksiği olduğunu, ayrıca bu konuda bilgi kirliliği yaşandığını söyledi. Zaman zaman "Halı sahada top oynarken ölüm", "Yürüyüş sırasında kalp durmas" gibi olayların yaşandığına dikkat çeken Uzm. Dr. Danaoğlu, herkesin spor yaparken temposunu kendi kalbine göre ayarlaması gerektiğini kaydetti. Vücuda gelen iş yükünün en önemli belirleyicisinin kalp atım sayısı olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Zülfikar Danaoğlu, “Kalbinizden gelen mesaja göre spor yapın” diyerek spor yapmak isteyenlere şu uyarılarda bulundu:
Sevdiğiniz Sporu Yapın
“Herhangi bir engeliniz yoksa, hangi sporu yapmaktan zevk alıyorsanız onu yapın. Yüzme, bisiklet, koşma, yürüme bandında yürüme de olabilir, voleybol, basketbol da. Önemli olan, devamlı yapabileceğiniz, büyük kasları çalıştıran bir spor dalı olsun. Kalbimiz, ihtiyacımız olan egzersiz yoğunluğunu en iyi gösteren cihazdır. Yaşınız ve kalp atım sayınıza göre egzersiz yoğunluğunuzu örneğin yürüme ya da koşma temponuzu en doğru şekilde ayarlayabilirsiniz. Yaptığınız egzersizin derecesi, örneğin yürüyüş yaşınıza göre olması gereken kapasitenin altında ise, nabzınız yeterince artmayacak, bu yaptığınız sporun da kalp ve damar sağlığınıza az katkı sağlamasına neden olacaktır. Kısacası emeğinizin tam karşılığını alamayacaksınız. Bunun tam tersi kapasitenizin üstünde yoğun egzersiz yaparsanız, vücudunuz daha çabuk yorulacak, özellikle kalp ve damar sisteminizi aşırı yük nedeniyle riske etmiş olacaksınız. Spora yeni başlayanlarda ya da ara verip tekrar başlayanlarda spor esnasında görülen kalp rahatsızlıklarının en önemli sebebi bu durumdan kaynaklanır.”
Uzm. Dr. Danaoğlu, spora başlayacakların ya da ara verip tekrar yapmak isteyenlerin en çok verimi alabilmeleri için öncelikle spor yapmalarına bir engel olup olmadığının belirlenmesi için doktor kontrolünden geçmelerini önerdi. Doktor kontrolünde kişinin genel sağlık durumunun, varsa kullandığı ilaçların (insülin, idrar söktürücü, kalp ilaçları gibi) yapabilecekleri sporlar ile kondisyon durumunun değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Uzm. Dr. Zülfikar Danaoğlu, şartlara göre bir dizi tetkik efor testi, EKG, kan tahlilleri istenebileceğini kaydetti. Uzm. Dr. Danaoğlu, spor yapanlara nabız ölçen saatlerden edinmelerini de önerdi.
Nabzını Say Sporunu Yap
Uzm. Dr. Zülfikar Danaoğlu, kişilerin nasıl uygun nabız ölçüsünü bulacaklarını, neler yapmaları gerektiğini de şöyle sıraladı:
“Uygun nabız ölçümüzü bulmak için, yaşımıza uygun yani zorladığımızda kalbimiz de sorun yaratmayacak şekilde çıkılabilecek maksimum kalp hızımızı saptamak gerekir. Maksimum kalp hızı yani dakikada atım sayısı erkekler için 220 den kişinin yaşı çıkarılarak bulunur, kadınlarda ise 226- yaş formülüyle bulunur. Hafif düzeyli egzersizde ilk 1- 2 ay hedef nabzımız, maksimum kalp hızınızın yüzde 60 ını geçmemelidir. Burada amaç vücudumuzu zorlamadan ileri seviyelere hazırlık yapmasına imkan vermektir. Örneğin 37 yaşında bir erkek için bu rakam 114 tür. Yürürken nabız sayımız 114 ün üstüne çıkınca yürüyüş tempomuzu azaltıp nabzımızı düşürmeliyiz. Hafif egzersiz seviyesinde bir problem yaşamayan ya da daha önce spor yapmış olan kimseler orta düzeyli egzersize geçebilirler. Burada spor yaparken maksimum kalp hızının yüzde 60 ile yüzde 80 arasında bir nabız seviyesi tutturmak gerekir. Bu düzey kalbimizi en az riske atıp, en çok faydayı sağlayabileceğimiz düzeydir. Zaman içinde kondisyon kazandıkça kalp hızınızın zorlamanıza rağmen çok artmadığını göreceksiniz. Ağır ya da ileri düzey egzersiz; uzun spor hayatı olan elit sporcular, düzenli egzersize alışık, dayanıklılık artırmayı amaçlayan kişiler maksimum kalp hızının yüzde 80 ini bulan nabızlarda rahatlıkla çalışabilirler. Bisiklette hedef kalp hızından 5, yüzmede 10 atım aşağısını hedeflemeliyiz. Her egzersiz öncesi mutlaka 5-10 dakika hafif tempoda yürüme ile ısınarak, germe egzersizleri yaparak eklem ve kaslarımıza zarar gelme riskini azaltabiliriz. Sporun faydasını görebilmemiz için hedeflediğimiz nabızda 40-60 dakikalık bir egzersiz süresi yeterlidir. Egzersizleri haftanın 3 günü değil, çoğu günü yapmaya gayret edin.”