Toplumda özellikle kadın ve çocuklarda en fazla görülen hastalığın kansızlık olduğunu, bunun temelinde sık doğumlar, yemeklerle birlikte içilen çay ile demir bakımından zengin yiyeceklerin tüketilmemesinin yer aldığını bildirildi.
Türkiye'de özellikle yemek sırasında aşırı çay tüketildiğini, bunun da kansızlığa neden olduğunu belirten Diyetisyen Dr. Nurten Budak, şöyle devam etti: “Yapılan araştırmalar, çayda bulunan bir takım maddelerin vücudun demir emilimini engellediğini gösteriyor. Biz de yaygın olarak sık çay içen bir toplumuz. Bu da kansızlık nedenlerinin başında gelmektedir. Bunu önleyebilmek için yemeklerden 1 saat önce ya da sonra çay içilmemelidir. Ayrıca, toplumumuzda kahvaltıda çay içme geleneği yaygındır. Çayın olumsuz etkisini önlemek için açık ya da limonlu çay içilmesi gerekir. Limonda bulunan C vitamininin, demir emilimini artırıcı etkisi vardır. Bunun yanında çayın olumsuz etkisini azaltmak için her öğünde mutlaka maydanoz, roka, yeşil biber, domates, salatalık, mevsimine göre portakal, mandalina, üzüm, şeftali gibi C vitamini açısından zengin bir sebze ve meyve tüketilmelidir.”
Sıcağın, vitaminlerin etkisini azalttığına da işaret eden Budak, “Çok sıcak, bütün vitaminler için olumsuz bir etkendir. Ancak, çay suyunun ortalama sıcaklığı 25 derece civarındadır. Üstelik bir bardak çayın tüketimi 5 dakika bile sürmemektedir. Bu nedenle limonlu çayda bulunan C vitaminin etkisinin azalması söz konusu değildir” dedi. Kansızlığın özellikle kadın ve çocuklarda en fazla görülen hastalıkların başında geldiğini ifade eden Budak, şu bilgileri verdi: “Kadınlarda görülen kansızlığın temelinde sık doğumlar yer almaktadır. Doğumlar sırasındaki kan kaybı, henüz vücut tarafından yerine konulmadan yeni bir gebelikle tekrar kan kaybı olmaktadır. Bunun yanında beslenmeye bağlı yaptığımız hatalar da var. Bunların başında da demir bakımından zengin olan et, yumurta, mercimek, pekmez ve yeşil yapraklı sebzeler ile kayısı, incir, üzüm gibi kuru meyveleri tüketmiyoruz.”