Kötü kolesterolün oksidasyonunu önlemenin yanı sıra, vücudunuzu ultraviyole ışınları, yanıklar ve sigara gibi birçok çevresel faktörün oluşturduğu zararlardan arındırmak için %100 meyve konsantresi içeren elma suyundan faydalanın.
Antioksidan Etkiye Sahip Besinlerin Vücudumuz İçin Önemi
Vücudumuzda enerji üreten tüm hücreler düzenli olarak oksijene ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle oksijen yaşamın temelini oluşturuyor. Diğer yandan oksijen vücut hücrelerinde yandığında serbest radikaller veya oksijen içeren son ürünler oluşuyor. Antioksidanlar vücudumuzdaki vücut hücrelerinde, dokularda ve hücre çoğalmasını kontrol eden DNA'nın yapısında hasara neden olan serbest radikallere karşı savaşıyorlar.
Bunların dışında ultraviyole ışınları, yanıklar ve sigara gibi çevresel faktörler de serbest radikal oluşumuna neden oluyor. Serbest radikallerin neden olduğu hücre hasarı kanser, kalp ve damar hastalıkları, katarakt, artritler ve yaşla birlikte gelen diğer bozukluklar gibi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bu sorunlarla karşılaşmamak için erken yaşlardan başlayarak sağlıklı beslenmek büyük önem taşıyor. Elma suyu, içeriğindeki en fazla antioksidan kapasiteye sahip "Quercetin" nedeniyle bu sorunlara karşı savaşta sofradan eksik edilmemesi gereken bir yardımcı.
Kötü Kolesterolün Oksidasyonunu Engellemek İçin Elma Suyunu Tercih Edin
Yağ, özellikle doymuş yağ ve kolesterol açısından zengin diyetler kan kolesterol düzeyini yükseltiyor. Kan kolesterol düzeyi yükseldikçe, koroner kalp hastalığı riski de artıyor. Kolesterol kanda proteinlere bağlı olarak taşınıyor. Bunlara lipoproteinler adı veriliyor. Düşük dansiteli lipoproteinler (LDL), damar duvarlarında kolesterol biriktiriyor. Yüksek dansiteli lipoproteinler (HDL) ise damar duvarlarında biriken kolesterolü temizliyor. Bu nedenle LDL-kolesterol kötü kolesterol, HDL-kolesterol iyi kolesterol olarak nitelendiriliyor. Kolesterol vücutta sentez edildiği gibi besinler yoluyla da dışardan alınıyor.
Yapılan araştırmalarda "elma suyunun içerdiği Quercetin ve diğer antioksidan maddelerin hücresel hasarı önleyici potansiyel bir etkisi olduğu, bu etkinlik sonucunda LDL-kolesterolün oksidasyonunu önleyebildiği, platelet agregasyonunu (trombosit kümelenmesi) önleyici, antihipertensif (yüksek tansiyonu engelleyen) ve antiaritmatik (ritm bozukluklarını önleyen) etki gösterdiği" ileri sürülmüştür.
Yorum Yap
Misafir olarak yorum yapıyorsunuz. Giriş Yap
Yorumunuzun kontrolden geçtikten sonra yayınlanacaktır.