Elektroensefalografi (EEG), epilepsili hastaları ve şüphe oluşturan nöbet bozuklukları olan hastaları incelemekte kullanılan önemli bir tetkiktir. Beynin elektriksel aktivitesini ölçmek için EEG cihazı kullanılmaktadır. Epilepside EEG nin amacı tanının desteklenmesi, sınıflanması, fokal beyin lezyonunun araştırılması ve epilepsi hastalarının izlenmesidir. Buna karşın tek başına EEG bulgusu epilepsinin tanısı için yeterli değildir. "EEG tedavi edilmez, epilepsi tedavi edilir." cümlesinden yola çıkarak, klinik bulgu olmadan, yalnız EEG sonuçları ile hastaya antiepileptik tedavi başlanması doğru değildir. Bunun tersi olarak EEG nin normal sonuç vermesi de hastanın epileptik olmadığı sonucuna götürmemektedir. Epilepside önemli olan, klinik nöbetletin varlığıdır. EEG tanıyı dışlamaz ancak tanıyı destekler. Epilepsi hastasında EEG normal olduğu zaman, gerekirse özel elektrodlarla EEG ler yinelenebilir.
EEG elektrodlarının montajı mümkün olduğu kadar basit olmalı ve her montajın başında bağlantılar belirtilmelidir. Çekim sırasında hastaların tok, uyanık ve gevşek bir halde olması sağlanmalıdır. Yine çekim sırasında üç dakikalık hiperventilasyon (hızlı ve derin nefes alıp verme) yaptırılmalı, fotik uyarı (belli süre ve aralıklarla parlak ışık) verilmelidir. Gerekli hallerde uyku, uzun uykusuzluk ve diğer aktivasyon yöntemleri uygulanabilir.
Dijital EEG cihazları, kayıtların saklanması ve gerekli hallerde yeniden değerlendirilmesi için önemli derecede kolaylık sağlamaktadır.
EEG Laboratuvarlarında Epileptik Aktiviteyi Ortaya Çıkarma Amacıyla Kullanılan Yöntemlere Aktivasyon Yöntemleri Denir. Bu yöntemler:
İlk Seçenek Yöntemler:
- Göz açıp kapama, görsel uyarılarla ortaya çıkan nöbetler için kullanılmaktadır.
- Hiperventilasyon, bütün EEG laboratuvarlarında kullanılır. Aç karnına hiperventilasyon yapılırsa delta yavaş dalgaları ortaya çıkar. Bu nedenle hastaların EEG çekimlerinin tok karnına yapılması gerekir.
- İntermittent fotik uyarı, saniyede 1-30 kez yinelene flaş uyarısı ile yapılır.
- Jeneralize ve parsiyel deşarjların ortaya çıkarılmasında derin uyuklama, nREM, birinci ve ikinci devreyi kapsayan 10 ila 30 dakikalık trasenin önemi büyüktür. Bazı nöbet çeşitleri uykusuzluk veya uykunun azaltılması ile uyarılmaktadır. Böyle durumlarda hastanın uzun süre uykusuz kaldıktan sonra EEG çekiminin yapılması gerekir.
İkinci Sıra Yöntemler: Özellikle tetik mekanizmalarıyla uyarılan epilepsilerde hastanın bildirdiği uyarılar (iç tetikleme, hesap yapma, geometrik şekiller, işitsel uyarılar, derinin uyarılması gibi) epilepsi dejarşlarının ortaya çıkmasında kullanılmaktadır.
Bilgisayar Kullanımı ve Uzun Süreli Monitörleme: EEG lerin değerlendirilmesi görsel ve subjektiftir, değerlendiren kişinin tecrübesi ve bilgisi önem taşır. Uzun süreli monitörleme, epileptik olmayan atakların ayırt edilmesi, ilaçla kontrolü sağlanamayan ve nöroradyolojik olarak patoloji sağlanamayan olgularda, nöbet ile EEG arasındaki bağlantıyı ortaya çıkarmak ve incelemek, nöbet tipinin, iktal patternlerinin belirlenmesi ve uygun ilaç seçiminin yanında saçlı deri ve derin elektrodlarla cerrahi endikasyonun araştırılmasına yönelik olarak kullanılır.
Epileptik ve Paroksismal Patternler:
- İnteriktal Paroksismal (Nöbet Arası) Patternler:
- Diken (Spike)
- Keskin (Sharp)
- Multipl Diken
- Hızlı Diken Akımları
- Diken ve Yavaş Dalga Kompleksi
- Yavaş Diken ve Dalga Kompleksi
- İktal (Nöbet Anı) Patternler:
- Jeneralize Tonik Klonik Konvülsiyon
- Absans
- Kompleks Parsiyel Nöbetler
- Basit Parsiyel Nöbetler
- Myoklonik Nöbetler
- Tonik Nöbetler
- Atonik Nöbetler
- Salaam Atakları
Epileptik Olmayan Patternler:
EEG de görülen dalgaların ayrımı, biçimsel özellikleri, yerleri, ortaya çıkış zamanları ve hangi koşullarda normal hangi koşullarda patolojik olduğu deneyimli bir EEG'ci tarafından doğru değerlendirilebilir. Ancak başka bazı patternler de nöbetlere eşlik edebilir. Nöbet öyküsü ve klinik bulgu incelemesi, EEG'nin değerlendirilmesinde önem taşıdığından bu incelemenin yapılmaması bazı epileptik olmayan patternlerin epileptiform patternler ile karıştırılmasına neden olabilir. Bunun yanına EEG değerlendirilmesinden kaynaklanan hatalar da eklenince bazen hastalara yanlışlıkla epilepsi tanısı konarak gereksiz yere antiepileptik tedavi uygulanabilmektedir.
Toplumda EEG bozukluğu %30'a varan oranlardadır. Bu veriler epilepsi - EEG deşarjı ilişkisinde klinik bulgu ve nöbet öyküsünün önemini göstermektedir. Bu kişilerde az da olsa gelecekte nöbet olma olasılığı bulunmaktadır. Ansefalit gibi beyin enfeksiyonlarında EEG'de değişiklikler görülür. Ateş ve bilinç bozukluğu olan hastalarda, özellikle EEG bu konuda aydınlatıcı olmaktadır. Herpes ansefalitinde de EEG de kendine özgü özellikler görülebilir. Demans (bunama) hastalarında da EEG'de bazı değişiklikler görülür. www.safiyebilgin.com