Sabah uyanmak ve işe gitmek bazıları için her gün yaşanan bir kâbus. Hollanda da yapılan bir araştırma sabahları bir türlü güne başlayamayanlar için hayatlarında yepyeni ufuklar açıyor.
Leiden Üniversitesi'nde sabahları uzun süre yataktan kalkamayanlar üzerinde yapılan araştırmalarda şaşırtıcı bulgular ortaya çıktı.
Gece uykusunun kaynağı olan biyolojik saatin kişiden kişiye farklılık gösterdiği ve bunun gün içindeki uyku koşullarını etkilediği kanıtlandı. Leiden Üniversitesi araştırmacıları, gün ortasına kadar bir türlü uyanamayan, ancak akşama doğru kendine gelen kişilerin biyolojik saatlerinin, erken uyanma alışkanlığı olanlara göre ortalama iki saat geri kaldığını tespit etti.
Araştırmacılar, deneklerin bir kısmının da kısa süreli uykulara rağmen diğerlerine oranla kolayca uyanabildiğini ve çok az kişinin de bu doğal eğilimi değiştirebildiğini kaydederek, "Bu kişiler erken kalkıp çalışmak zorunda kalsalar bile geç yatmayı göze alacak kadar dirençli" dedi.
Hollandalı araştırmacıların bu çalışması, Erken yatıp erken kalkmak insanı sağlıklı, akıllı ve varlıklı yapar görüşünü savunan Benjamin Franklin, Thomas Edison'un da aralarında bulunduğu bilim adamlarının fikirlerini çürütüyor.
Biyolojik Saat Nasıl Ayarlanır?
Edison'a göre çok fazla uyumak insan sağlığı açısından iyi olmadığı gibi medeniyet açısından da ilerlemeyi yavaşlatan bir faktördü. Ancak Southampton Üniversitesi bilim adamlarına göre, artık erken kalkmak kişisel bir üstünlük değil. Üstelik çok geç uyuyanlar erken kalkanlara göre çok daha sağlıklı olabiliyorlar.
Öte yandan Southampton Üniversitesi'nde 1973-1974 yıllarında sağlıkla ilgili bir kamuoyu araştırmasına katılan 65 yaş üzerindeki 1229 erkek ve kadın üzerinde yapılan deneyler, bu yıl yeniden tekrarlandı. Sonuçlarda ise geçen 20 yıl boyunca 12 saat ve daha fazla uyuyanların, dokuz saat uyuyanlara göre genç yaşta ölme ihtimalinin bir buçuk kat daha fazla olduğu ortaya çıktı.
British Medical Journal dergisinde yer alan başka bir araştırmada ise insanların istediği saatte yatıp istediği saatte kalkabileceği belirtiliyor. Catharine Gale ve Christopher Martyn'in bulgularına göre, uyuma ve uyanma saatleri pek bir şeyi değiştirmiyor. "Biyolojik ritim geç kalkmayı gerektiriyorsa geç kalkmalı" diyen Gale ve Martyn yine de sekiz saatten fazla uyumanın vücut için yararı olmadığı görüşünü savunuyor.