Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Merhaba Veli Bey,
Kızarıklığınızı görmeden yorum yapmak sağlıklı olmayacaktır, 7-8 aydır geçmemiş kızarıklık için dermatoloji uzmanına görünmenizi tavsiye ederim.
Sağlıklı günler.
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Merhaba Eyüp Bey,
Kistik bir yapı birikmiş olabilir, rahatsızlık veriyorsa dermatolog uzmanına muayene olup boşaltılması sağlanabilir.
Sağlıklı günler dilerim.
Cevap:
Merhaba İrem Hanım,
Doktorunuz nasıl kullanmanızı önerdiyse o şekilde kullanmanız gerekmektedir ancak bir kullanım önerisinde bulunmadıysa şu şekilde kullanabilirsiniz.
-Sadece saçlı deriye uygulanır. Uygulamadan önce saçlarınızın kuru olmasına dikkat edin. Günde 2 defa 12 saat aralıklarla (sabah-akşam olacak şekilde) az miktarlarda saçlı deriye sürülür. Her kullanımdan önce ve sonra eller mutlaka yıkanmalıdır.
Sürüldükten sonra ortalama 2 saat kadar saçta kaldıktan sonra yıkanmalıdır. Çünkü bu losyonu saç derisinin iyice emmesi gerekmektedir.
Saç derisinde en az iki saat kaldıktan sonra yıkanabilir ya durulanabilir. Yıkamasa da durulanmasa da herhangi bir sorun oluşturmaz.
Sağlıklı günler dilerim.
Cevap:
Cevap:
Merhabalar,
Öncelikle çok geçmiş olsun. Hemen bir uzmana gitmenizi öneririm.
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Merhaba Ekin,
Molluscum contagiosum, bir cilt virüsüdür ve genellikle ciltte küçük, etli, beyaz veya ten rengi kabarcıklara neden olur. Tedavi edilmediği takdirde, lezyonlar genellikle kendiliğinden iyileşebilir, ancak bu birkaç ay sürebilir. Tedavi edildiğinde, lezyonlar genellikle daha hızlı iyileşir.
Molluscum contagiosum virüsü ciltteki lezyonlarla sınırlı değildir ve vücutta kalabilir. Tedavi edilen kişilerde dahi virüsün tekrar ortaya çıkma riski bulunmaktadır. Ancak, bağışıklık sistemi güçlü olan çoğu insan, virüsle başa çıkmak için antikorlar geliştirir ve tekrarlayan enfeksiyon riski azalır.
Molluscum contagiosum genellikle temas yoluyla bulaşır. Ortak kullanılan spor salonu ekipmanlarından bulaşma durumu mümkündür. Ancak, lezyonlar tedavi edildikten ve tamamen iyileştikten sonra, bulaşma riski önemli ölçüde azalır. Ancak, enfekte bir kişinin lezyonları aktif olduğu sürece temas veya cinsel temas yoluyla başka birine bulaşabilir.
Lezyonların tamamen iyileştiğinden emin olmak için doktorunuzun önerilerini takip etmek ve enfeksiyonun tamamen temizlendiğinden emin olmak önemlidir. Ayrıca, enfekte bir kişi olarak başkalarına bulaşma riskini azaltmak için enfeksiyonlu ciltle temas etmekten kaçınmalısınız. Hijyen kurallarına dikkat etmek, enfeksiyonun yayılmasını önlemeye yardımcı olabilir.
Cevap:
Merhaba İlknur Hanım, öncelikle geçmiş olsun.
tırnağın üzerinde görülen siyah ince bir çizgi birkaç farklı nedenden kaynaklanabilir. Bu çizginin nedeni genellikle tırnak yatağındaki bir travma veya darbe sonucu oluşan kan birikmesi veya tırnak altında bir pigment değişikliği olabilir. Bunlar genellikle zararsızdır ve zamanla kendiliğinden kaybolabilir. Ancak, nadir durumlarda, siyah çizgi tırnak melanomu gibi ciddi bir durumun belirtisi olabilir. Bu nedenle, tırnak üzerindeki bu değişiklikleri dikkate almak önemlidir. Eğer bu çizgi aniden belirir veya büyürse, renk değişikliği, kanama veya ağrı gibi diğer belirtiler eşlik ediyorsa, bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir. Uzman, tırnakta görülen bu değişiklikleri değerlendirecek ve gereken adımları atmanıza yardımcı olacaktır.
Sağlıklı günler dilerim.
Cevap:
Merhaba Türkan Hanım,
Mikozis fungoides, ciltte lenfositlerin anormal birikimiyle karakterize bir lenfoma türüdür. Tedavi genellikle cildin etkilenen bölgelerindeki lezyonların kontrol altına alınması ve semptomların hafifletilmesini içerir. Hastalar, günlük hayatta bazı önlemler alarak semptomları yönetebilir ve yaşam kalitelerini artırabilirler. İşte dikkat edilmesi gereken bazı noktalar:
Güneşten Korunma: Mikozis fungoidesli hastalar, ciltlerini güneşten korumak için güneş koruyucu kremler kullanmalı ve açık havada uzun süre kalmaktan kaçınmalıdır. Güneş ışığı cilt semptomlarını artırabilir ve yeni lezyonların oluşumunu teşvik edebilir.
Cilt Bakımı: Cilt kuruluğunu önlemek ve cildin bariyerini korumak için nemlendirici kullanılmalıdır. Tahrişe neden olabilecek sert sabunlar veya cilt bakım ürünleri yerine, cilt dostu ürünler tercih edilmelidir.
Giysiler: Rahat ve nefes alabilen giysiler tercih edilmelidir. Sentetik malzemeler yerine pamuklu veya doğal liflerden yapılmış giysiler giymek daha iyidir. Ayrıca, cildin tahriş olmasını önlemek için sıkı veya sürtünmeli giysilerden kaçınılmalıdır.
Beslenme: Dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzeni önemlidir. Anti-enflamatuar gıdaları (örneğin, meyve, sebze, balık) tercih etmek, bağışıklık sistemini destekleyebilir. Ayrıca, herhangi bir diyet değişikliği konusunda bir beslenme uzmanından veya doktordan danışmanlık almak faydalı olabilir.
Stres Yönetimi: Stres, mikozis fungoides semptomlarını tetikleyebilir veya kötüleştirebilir. Stresi azaltmak için yoga, meditasyon veya derin nefes egzersizleri gibi rahatlama tekniklerini uygulamak önemlidir.
Düzenli Takip ve Tedavi: Doktorunuzun önerdiği tedavi planına uygun şekilde düzenli olarak kontrole gitmek önemlidir. Semptomların izlenmesi ve tedavinin gerektiğinde ayarlanması önemlidir.
Mikozis fungoidesli hastaların yaşam tarzı değişiklikleri yapması, semptomların kontrol altında tutulmasına ve yaşam kalitesinin artırılmasına yardımcı olabilir. Ancak, her hasta farklıdır, bu nedenle en uygun tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri için bir sağlık uzmanıyla bireysel olarak görüşmek önemlidir.
Cevap:
Merhaba Murat Bey,
Aniden ortaya çıkan kırmızı lekelerin çeşitli nedenleri olabilir. Ancak, bu belirtiler hakkında doğru bir değerlendirme için bir doktora danışmanız önemlidir. İhtimaller arasında şunlar bulunabilir:
Alerjik reaksiyonlar: Alerjik olmadığınızı belirtmiş olmanıza rağmen, yeni temas ettiğiniz bir maddeye karşı aniden alerjik bir reaksiyon gelişebilir. Bu reaksiyon, deterjanlar, temizlik maddeleri, bitki polenleri veya hayvan tüyleri gibi çevresel faktörlere karşı olabilir.
Deri enfeksiyonları: Bakteriyel, mantar veya viral enfeksiyonlar deride kırmızı lekelerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Örneğin, mantar enfeksiyonları sıklıkla kırmızı ve kaşıntılı lekelere yol açabilir.
Cilt irritasyonu: Cilt tahrişi veya irritasyonu, kimyasal maddelere, sıcak veya soğuk ortamlara maruz kalma veya sürtünme gibi faktörlere bağlı olarak kırmızı lekelerin oluşmasına neden olabilir.
Stres veya duygusal faktörler: Stres veya duygusal gerginlik, bazı kişilerde deri reaksiyonlarına neden olabilir.
Sistemik hastalıklar: Nadir durumlarda, sistemik hastalıkların, özellikle bağışıklık sistemi ile ilgili olanların, deri reaksiyonlarına yol açabileceği bilinmektedir.
Bu belirtiler göz önüne alındığında, bir cilt doktoruna veya bir iç hastalıkları uzmanına danışmanız, lekelerin nedenini belirlemede size yardımcı olabilir. Uzman, semptomlarınıza dayanarak doğru tanıyı koyabilir ve uygun tedaviyi önerebilir. Ayrıca, evde kaşıntıyı hafifletmek için antihistaminikler veya topikal kremler gibi semptomatik tedaviler önerilebilir.
Cevap:
Merhaba Sinem Hanım,
Bu durumunuz üzücü görünüyor. Söylediğiniz belirtiler uyuz gibi görünse de, kesin bir teşhis için doktorunuzun önerdiği gibi bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir. Bu, sadece belirtilerinizi değerlendirmekle kalmaz, aynı zamanda mevcut tedavilerinizin durumunu da gözden geçirme fırsatı sağlar.
Bununla birlikte, belirtilerinizin bronşit tedavisi için kullandığınız ilaçlarla veya adet düzensizliği için aldığınız tarlusal ilaçlarıyla ilişkili olup olmadığını da göz önünde bulundurmak önemlidir. Çünkü bazı ilaçlar alerjik reaksiyonlara veya cilt sorunlarına neden olabilir.
Öncelikle, doktorunuzun önerdiği tedaviye devam etmek ve durumu izlemek önemlidir. Ancak belirtilerinizde herhangi bir değişiklik veya şiddetlenme olursa, derhal bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir. Ayrıca, günlük aktivitelerinizi sürdürebilmeniz ve rahatlayabilmeniz için kaşıntıyı azaltmaya yönelik bazı yöntemler de deneyebilirsiniz. Örneğin, cildinizi serin tutmak, hafif nemlendirici kullanmak ve kaşıntıyı hafifletmek için uygun bir losyon veya krem kullanmak faydalı olabilir.
Cevap:
Ankara'da iyi bir çocuk ürolojisi uzmanı arıyorsanız, aşağıdaki doktorlardan birini düşünebilirsiniz:
Prof. Dr. Ahmet Yıldırım: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı'nda görev yapmaktadır. Çocuklarda ürolojik sorunlar konusunda geniş bir deneyime sahiptir.
Prof. Dr. Cem Akbal: Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı'nda öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Çocuk ürolojisi alanında uzmanlaşmıştır.
Prof. Dr. Ayhan Dinççağ: Ankara'da özel bir hastanede görev yapmaktadır ve çocuk ürolojisi konusunda geniş bir bilgi birikimine sahiptir.
Bu doktorlardan herhangi biri, çocuğunuzun ürolojik sorunları konusunda size yardımcı olabilir.
Cevap:
Merhabalar,
öncelikle tedaviye başladığınız için doğru bir adım atmışsınız. Yeni lezyonların çıkması normal olabilir, çünkü tedavi başladıktan sonra iyileşme biraz zaman alabilir. Tedavinin etkili olabilmesi için doktorunuzun önerdiği ilacı düzenli kullanmaya devam etmelisiniz. Ev temizliği ve kişisel hijyeninize özen göstermek de önemlidir. Ancak, belirtilerinizde herhangi bir değişiklik fark ederseniz veya endişeleriniz varsa, doktorunuzla iletişime geçmek önemlidir.
sağlıklı günler.
Cevap:
Cevap:
Merhaba,
Bu durum gerçekten sıkıntılı olmalı. Kaşıntılı yaraların uzun süreli olması ve farklı tedavilere yanıt vermemesi oldukça frustran olabilir. Bu noktada yapabileceğiniz bazı adımları düşünelim:
Dermatolog veya Cilt Hastalıkları Uzmanı: Öncelikle bir dermatolog veya cilt hastalıkları uzmanına yeniden başvurmanız önemlidir. Belki daha önce fark edilmemiş veya spesifik bir cilt problemi olabilir.
Detaylı Cilt Muayenesi ve Biyopsi: Doktorunuz kaşıntılı bölgelerden bir biyopsi yapabilir. Bu, altta yatan sorunu belirlemeye ve doğru tedaviyi seçmeye yardımcı olabilir.
İç Hastalıkları Uzmanı: Bazı içsel sağlık sorunları ciltte kaşıntıya yol açabilir. İç hastalıkları uzmanına danışarak kan testleri ve diğer tıbbi değerlendirmeler yapılabilir.
Psikiyatrik Destek: Kronik kaşıntı ve belirsizlikle baş etmek psikolojik olarak zorlayıcı olabilir. Psikolojik destek almak, stresi yönetmek ve baş etme stratejileri geliştirmek yardımcı olabilir.
Alternatif Tıp veya Komplementer Tedavi Seçenekleri: Bazı durumlarda, bitkisel tedaviler veya tamamlayıcı tıp yöntemleri de kaşıntının azaltılmasına yardımcı olabilir. Ancak bunları doktorunuzla tartışmanız önemlidir.
Kişisel Bakım Ürünleri ve Çevresel Faktörler: Kullandığınız kişisel bakım ürünlerini ve evde kullandığınız temizlik ürünlerini gözden geçirmek, alerji veya tahrişe neden olabilecek unsurları belirlemek önemlidir.
Bu adımları dikkatlice değerlendirerek ve uygun uzmanlarla işbirliği yaparak kaşıntılı yaralarınızın altında yatan sebebi bulmayı umuyorum. Özellikle uzun süren bir şikayetse, sürecin karmaşıklığı ve doğru teşhis için detaylı bir değerlendirme gerekebilir.
Cevap:
Kafanızın arka kısmında bulunan şişlik genellikle kabuklu bir kist veya doğuştan gelen bir durum olabilir. Ağrısız ve sızısız olması genellikle endişe verici bir durum değildir. İşte bu durum hakkında bilmeniz gerekenler:
Şişlik Tipi: Kabuklu kist veya doğuştan gelen bir durum olarak değerlendiriliyor.
Özellikleri: Ceviz kadar sert, kemik gibi ve ağrısız/sızısızdır. Zamanla küçülmüş ve saç kısa kesildiğinde belirgin hale gelmiş.
Doktor Değerlendirmesi: Kemikleştiği belirtilmiş, genellikle zararsız bir durumdur.
Tedavi ve Saç Çıkma: Estetik amaçlı olarak alınması mümkün olabilir. Saç çıkmasına zarar vermez.
Öneri: Endişeleriniz varsa veya estetik kaygılarınız varsa, cerrahi uzman veya plastik cerrahi uzmanına fiziken danışarak uygun tedavi seçeneklerini tartışabilirsiniz.
Bu bilgiler doğrultusunda, doktorunuzla konuşarak size en uygun tedaviyi belirlemeniz önemlidir.
Cevap:
Merhaba,
Koltuk altında sivilce benzeri kızarıklıkların ve kasınan bölgelerin çeşitli olası nedenleri olabilir:
Deri İrritasyonu veya Alerjik Reaksiyonlar: Koltuk altı ve kasık bölgesindeki kızarıklıklar ve kaşıntılar genellikle cilt temasından kaynaklanan irritasyon veya alerjik reaksiyonlarla ilişkilendirilebilir. Giysilerinizin kumaşı, terlemeye bağlı nem, deodorantlar veya parfümler bu tür reaksiyonlara yol açabilir.
Deri Enfeksiyonları: Kıl köklerinin iltihaplanması (follikülit) veya bakteriyel enfeksiyonlar da koltuk altı ve kasık bölgesinde kızarıklıklara ve kaşıntılara neden olabilir.
Alerjik Dermatit: Temas dermatiti olarak bilinen deriye temas eden bir maddeye alerjik reaksiyon da benzer semptomlara yol açabilir.
Dermatolojik Hastalıklar: Egzama veya diğer dermatit türleri, koltuk altı ve kasık bölgesinde kızarıklık, kaşıntı ve tahrişe neden olabilir.
Sıcaklık ve Nem: Bu bölgelerde terleme ve sürtünme artabilir, bu da tahriş ve kaşıntıya katkıda bulunabilir.
Doktorunuzun ilk değerlendirmesi alerji olarak belirtmiş olabilir, ancak semptomlarınızın artması ve yayılması durumunda tekrar bir doktora başvurmanız önemlidir. Dermatolojik bir sorun olabileceği düşünüldüğünde, bir dermatolog veya cilt hastalıkları uzmanına fiziken görünmeniz ve daha ayrıntılı bir değerlendirme yapılması gerekebilir.
Geçmiş olsun.
Cevap:
Merhaba, yaşadığınız bu belirtiler ciddiye alınması gereken sağlık sorunlarının işaretleri olabilir. Morarma ve sararmalar, özellikle aniden ortaya çıkıyorsa, cilt altında kanama veya başka sağlık sorunlarına işaret edebilir. Benlerinizdeki kabarma ve kaşıntı da dermatolojik bir sorunun göstergesi olabilir.
Muhtemel nedenler arasında şunlar yer alabilir:
Ben Değişiklikleri: Benlerdeki ani değişiklikler, özellikle büyüme, renk değişikliği, kaşıntı gibi belirtiler, cilt kanseri gibi ciddi durumların habercisi olabilir.
Dermatit veya Alerjik Reaksiyon: Kızarıklık ve kaşıntılarınızın altında bir dermatit veya alerjik reaksiyon olabilir.
Dolaşım Sorunları: Morarma ve sararmalar, dolaşım sorunlarını veya kan pıhtılaşması gibi durumları işaret edebilir.
Bu belirtilerden dolayı acil bir şekilde bir dermatolog veya genel cerrahi uzmanına başvurmanız önemlidir. Bulunduğunuz durumu ve aciliyeti açıklayarak bir sağlık kuruluşuna başvurmayı deneyin. Sağlık durumunuzun hızla değerlendirilmesi ve gerekli tedavinin başlanması hayati önem taşır. Geçmiş olsun.
Cevap:
Merhaba, geçmiş olsun. Sol bacağınızdaki kitlenin uzun süreli ve yavaş büyüyen yapısını dikkate alarak, bir dermatolog veya genel cerrahi uzmanına fiziken başvurmanızı öneririm. Bu uzmanlar, kitlenin yapısını ve olası nedenlerini değerlendirebilir. Gerekirse ultrason veya biyopsi gibi ileri tetkikler yapılarak kesin tanı konulabilir. Bu sayede uygun tedavi planı belirlenebilir. Geçmiş olsun.
Cevap:
Merhabalar,
Tıp 1 diyabet ve vitiligo konusundaki endişeleriniz anlaşılır ve doğal. kaynaklar diyabet hastalarında vitiligo görülme olasılığı biraz daha yüksek olduğu belirtilse de, her hastada bu durumun gelişeceği kesin değildir. Kızınızın sağlık durumuyla ilgili endişelerinizi anlıyorum. daha doğru bilgi için uzmandan birebir destek almanızı öneririm.
Sağlıklı günler dilerim.