Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Geçmiş olsun Fatih bey.
Eşinizin bir genel cerraha muayene olmasını öneririm.
Cevap:
Geçmiş olsun.
Sorunuzu yanıtlayacak genel cerrahımız yakın zamanda sitemizde aktif olacaktır.
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Cevap:
Merhaba Başak Hanım,
Yalnızca bu bilgilerle alınıp alınmayacağına dair öneride bulunmam sağlıklı olmayacaktır. Dİğer test sonuçlarınızı da paylaşırsanız yorum yapabilirim. Kitlenin alınmasını doktorunuz mu önerdi?
Sağlıklı günler dilerim.
Cevap:
Merhaba İdil Hanım,
Kıl dönmesi (pilonidal sinüs), cilt altında kıl foliküllerinin enfekte olması sonucu oluşan bir durumdur. Üçüncü evre kıl dönmesi genellikle apseli bir durumu ifade eder, yatak yarası gibi açık bir lezyon ve/veya fistül (yani deriden açılan bir tünel) mevcuttur. Fenol yöntemi, kıl dönmesi tedavisinde kullanılan bir yöntemdir ve genellikle cerrahi olmayan bir seçenek olarak düşünülür.
Ancak, kıl dönmesi vakalarının tedavisi bireyseldir ve her hasta için farklı olabilir. Üçüncü evre kıl dönmesi durumunda, fenol yöntemi genellikle daha az etkili olabilir çünkü apseli bir durum söz konusudur. Bu nedenle, cerrahi tedavi genellikle tercih edilen seçenektir.
Doktorunuzun size antibiyotik yazması, apsenin enfeksiyonunu kontrol etmek ve tedavi etmek için standart bir uygulamadır. Ancak, kıl dönmesi tedavisi için hangi yöntemin en uygun olduğunu belirlemek için bir cerrahi uzmana danışmanız önemlidir.
Başka bir sağlık kuruluşunda fenol yöntemiyle tedavi seçeneğinin uygun olup olmadığını belirlemek için bir cerrahi uzmana danışmanız önemlidir. Uzman, durumunuzu değerlendirerek en uygun tedavi seçeneğini size önerebilir.
Cevap:
Merhaba Gökçe Hanım,
Bu sonuçlarla ilgili endişeleriniz anlaşılabilir, ancak genellikle bu tür bulguların kanserle ilişkili olma olasılığı oldukça düşüktür. Meme ultrasonları, meme dokusunda bulunan çeşitli yapıları incelemek için kullanılan yaygın bir görüntüleme yöntemidir.
Belirttiğiniz bulgular genellikle benign (iyi huylu) durumlarla ilişkilendirilir. Fibrogranüler dokuda bulunan kistler ve duktal genişlemeler sık görülen durumlardır ve genellikle kanserle ilişkili değildir. Bu tür lezyonlar genellikle sadece takip edilir ve nadiren tedavi gerektirir.
Raporunuzdaki "brade 2" ifadesi, American College of Radiology (ACR) tarafından kullanılan bir sınıflandırma sistemidir. Bu sınıflandırma, meme ultrason sonuçlarının yorumlanmasında kullanılır ve belirli bir bulgunun kanser riskini belirlemede yardımcı olabilir. Brade 2 sınıflandırması genellikle düşük riskli lezyonları ifade eder.
Ancak, herhangi bir tıbbi durumu netleştirmek ve tedavi planı belirlemek için doktorunuzun önerdiği takip sürecini takip etmeniz önemlidir. Genellikle, belirtilen sürelerde takip ultrasonları yaptırmak, değişiklikleri izlemek ve durumu değerlendirmek için önemlidir. Eğer doktorunuz daha fazla değerlendirme yapılmasını isterse, belki de biyopsi gibi ek testler önerilebilir.
Bu nedenle, endişelerinizi doktorunuzla paylaşmaktan çekinmeyin. Size uygun tedavi ve takip planını belirlemek için doktorunuzla açık bir iletişim kurmanız önemlidir. Tedavinin çoğu zaman gerekli olmadığı hatırlanmalı ve çoğu durumda, bu tür bulguların iyi huylu olduğu ve kanser riskinin düşük olduğu unutulmamalıdır.
Cevap:
Merhaba,
Yaşadığınız sızılar endişe verici olabilir, ancak bu belirtiler memenin içindeki dokuların değişikliklerinden kaynaklanabilecek çeşitli durumları işaret edebilir. 23 yaşında olmanıza rağmen bu tür belirtileri yaşamanız, endişelenecek bir durum olabilir ve doktorunuza danışmanız önemlidir.
Sızılarınızın nedenleri arasında şunlar olabilir:
Mastalji (Meme Ağrısı): Mastalji, memelerdeki ağrı ve hassasiyetin yaygın bir nedenidir. Özellikle adet döneminizde veya adet öncesi dönemde hormonal değişiklikler nedeniyle sık görülür. Ancak, sürekli veya şiddetli ağrılar olması durumunda bir doktora danışmanız önemlidir.
Meme Duktuslarındaki Tıkanıklık: Özellikle emzirme sonrasında, meme kanallarında tıkanıklıklar oluşabilir. Bu durum meme ucu çevresinde sızılar veya baskı hissi oluşturabilir.
Meme İltihabı (Mastit): Emziren kadınlarda sık görülen bir durumdur. Meme dokusunda enfeksiyon veya inflamasyon nedeniyle sızılar, kızarıklık ve şişlik olabilir.
Kistler veya Fibrokistik Değişiklikler: Meme dokusundaki kistler veya fibrokistik değişiklikler de meme ağrısına neden olabilir. Bu durumlar genellikle zararsız olsa da, bazen rahatsızlık verebilirler.
Meme İçindeki Diğer Anormallikler: Nadiren, meme içindeki diğer anormallikler veya tümörler de meme ağrısına neden olabilir. Ancak, bu durumlar genellikle diğer belirtilerle birlikte gelirler.
Sızılarınızın nedenini belirlemek ve uygun tedaviyi almak için bir doktora başvurmanız önemlidir. Doktorunuz muayene ederek, gerekirse görüntüleme testleri yaparak ve tıbbi öykünüzü değerlendirerek doğru teşhisi koyacaktır.
Sonuç olarak, memenizdeki aralıklı sızılarınızın nedenini belirlemek ve uygun tedaviyi almak için bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir. Geçmiş olsun dileklerimle, sağlıklı ve mutlu günler dilerim.
Cevap:
merhaba Nazlı Hanım, sorunuzu detaylı olarak sorabilir misiniz?
Cevap:
Merhaba Nazlı Hanım,
Mr sonucunu iletirseniz inceleyebilirim.
Cevap:
Merhaba.
Ultrason sonucuna dayanarak yaptığınız değerlendirmeyi anlıyorum ve endişelerinizi paylaşıyorum. Ultrason raporunda belirtilen bulguları yorumlayarak size yardımcı olmaya çalışayım:
Tiroid Bezi:
- Tiroid bezinin boyutları normaldir.
- Her iki lob parankimi homojendir, yani dokuda anormal bir değişiklik yoktur.
- Sol tarafta 7x4 mm boyutlarında izo-hipoekoik solid bir nodül tespit edilmiştir. Bu, tiroid bezinde küçük bir kitle veya nodül olduğunu gösterebilir. Bu tür nodüllerin çoğu benigndir (iyi huylu), ancak doktorunuzun ek testler yapmasını isteyebilir.
Parotis Bezi:
- Her iki parotis bezinde doğal görünüm ve homojen parankim vardır.
- Sol parotis bezinde, 6x4 mm boyutlarında reaktif özellikte birkaç adet lenf nodu tespit edilmiştir. Bu genellikle enfeksiyon veya inflamasyona (iltihaplanmaya) bağlı olarak gelişen normal bir tepkidir. Tedavi genellikle gerekli değildir, ancak doktorunuzun önerilerine uymanız önemlidir.
Submandibüler Bezi:
- Her iki submandibüler bezde doğal görünüm ve homojen parankim vardır. Herhangi bir anormalite tespit edilmemiştir.
Servikal Lenf Nodları:
- Sağ servikal zincirde 17x6 mm boyutlarında, sol servikal zincirde ise 12x4 mm boyutlarında ekojen hilusu küçülmüş korteksi diffüz kalınlaşmış reaktif özellikte lenf nodları mevcuttur. Bu, boyun bölgesindeki lenf nodlarının büyüdüğünü ve inflamasyona tepki verdiğini gösterebilir. Bunun altında yatan nedenin belirlenmesi için doktorunuzun ek testler yapması gerekebilir.
Bu bulguları değerlendirmek ve uygun tedavi planını belirlemek için bir endokrinolog (tiroid uzmanı) ve/veya bir kulak burun boğaz uzmanı ile görüşmeniz önemlidir. Doktorunuzun önerilerini dikkatle takip etmeniz ve herhangi bir endişenizi paylaşmanız önemlidir. Geçmiş olsun dileklerimle, umarım en kısa sürede sağlığınıza kavuşursunuz
Cevap:
Merhaba,
Ankara'da iyi bir çocuk ürolojisi uzmanı arıyorsanız, aşağıdaki doktorlardan birini düşünebilirsiniz:
Prof. Dr. Ahmet Yıldırım: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı'nda görev yapmaktadır. Çocuklarda ürolojik sorunlar konusunda geniş bir deneyime sahiptir.
Prof. Dr. Cem Akbal: Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı'nda öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Çocuk ürolojisi alanında uzmanlaşmıştır.
Prof. Dr. Ayhan Dinççağ: Ankara'da özel bir hastanede görev yapmaktadır ve çocuk ürolojisi konusunda geniş bir bilgi birikimine sahiptir.
Bu doktorlardan herhangi biri, çocuğunuzun ürolojik sorunları konusunda size yardımcı olabilir.
Cevap:
Merhaba Filiz Hanım,
Bu rapora dayanarak, her iki meme dokusunda bir dizi olası benign solid lezyon tespit edilmiş gibi görünüyor. Sol meme içerisindeki lezyonlar, periferik ve retroareolar bölgelerde görünmektedir. Sağ meme içerisinde de üst dış kadranda ve çeşitli saat pozisyonlarında lezyonlar mevcuttur. Bu lezyonların fibroadenom olasılığı yüksektir, ancak kesin teşhis için ek değerlendirme gerekebilir.
Bununla birlikte, raporda tarif edilen lezyonların çoğunun benign olduğu belirtilmektedir. Ayrıca, aksiller bölgede patolojik boyut ve konfigürasyonda lenfadenopati saptanmamıştır, bu da olumlu bir bulgudur.
Bu bulgulara dayanarak, BI-RADS kategorisi 3 olarak değerlendirilmiştir, bu da lezyonların muhtemelen iyi huylu olduğunu ancak kesin teşhis için takip edilmesi gerektiğini gösterir.
Sonuç olarak, önerilen adım, bu lezyonların takip edilmesi ve gelişimlerinin izlenmesidir. Daha fazla değerlendirme veya müdahale için doktorunuzla iletişime geçmelisiniz.
Sağlıklı günler dileriz.
Cevap:
Merhaba,
MR raporunuzdaki bulguları anladım. Birincil olarak, hemanjiom C7 vertebra korpusunda bir tür damar tümörüdür ve genellikle benign (kötü huylu olmayan) bir durumdur. Bu durumun genellikle semptomatik olmadığını ve tedavi gerektirmediğini belirtmek önemlidir. Sağ maksiller sinüslerdeki renastiyon kisti ise sinüslerde sıvı dolu bir kese olduğunu gösterir. Bu genellikle enfeksiyonlar veya diğer nedenlerle oluşabilir ve genellikle tedavi gerektirmez.
Ancak, tıbbi tavsiye almak için raporunuzu ve belirtilerinizi değerlendirmek için bir uzmana danışmanız önemlidir. Uzmanınız size spesifik tedavi seçenekleri ve bu durumların size özgü etkileri hakkında daha fazla bilgi verebilir.
Sağlıklı günler dilerim.
Cevap:
Bu rapor, babanızın kolon kanseri teşhisi sonrası yapılan detaylı bir incelemeden elde edilen bulguları içermektedir. İşte bulguların açıklamaları:
Splenik Köste Fikse Kitle ve Dalak İçine Yayılma: Spleen (dalak) bölgesinde sabitlenmiş (fikse), dalak içine doğru ilerlemiş lokal ileri derecede bir kitle izlenmiştir. Bu, kanser hücrelerinin dalak dokusuna yayıldığını gösterir.
Ileogekal Valv (İleoçekal Valv) Seviyesinde Nodüler Lezyon: İnce bağırsak ile kalın bağırsağın birleştiği bölgede, barsak lümenini tıkamayan ancak metastatik bir implant veya senkron tümör olabileceği düşünülen nodüler bir lezyon izlenmiştir. Bu durum, kanserin çeşitli bölgelere yayıldığını gösterebilir.
Karaciğer (KC): Karaciğerde metastatik odak saptanmamıştır.
Omentum (Bağırsakların Dış Yüzeyindeki Yağ Dokusu): Omentumda birkaç adet büyümüş lenf bezi (LAP) görülmüştür. Kanserin yayılma göstergesi olabilir.
Gastrokolik Ligaman ve Pankreas Kuyruk Kesimi: Gastrokolik ligamanın açılması sırasında, splenik kösedeki kitlenin pankreasın kuyruk kesimine ve mide posterioruna büyük kurvatur boyunca invaze olduğu gözlemlenmiştir. Bu, kanserin yaygın olduğunu ve diğer organları etkilediğini gösterir.
Retroperitoneal Lenf Bezleri (LAP): Retroperitoneal bölgede, cölyak trunkus (büyük karın arteri dallarından biri) etrafında çoklu LAP'ler tespit edilmiştir. Bu da kanserin lenf yoluyla yayıldığını gösterebilir.
Ileoçekal Valvdeki Lezyondan Eksizyonel Biyopsi: İnce bağırsak ile kalın bağırsağın birleştiği noktadaki lezyondan doku alınarak incelenmiştir.
Partial Omentektomi (Kısmi Omentum Çıkarılması): Omentumda bulunan büyümüş LAP'ler nedeniyle kısmi omentum çıkarılmıştır.
Bu bulgular, babanızın kolon kanserinin ileri evrelerde olduğunu ve çeşitli organlara ve lenf bezlerine yayıldığını göstermektedir. Tedavi süreci ve ilerleyen adımlar konusunda onkolog veya cerrahi uzmana danışmanız önemlidir.
Geçmiş olsun.
Cevap: